31 Ocak 2009 Cumartesi

ForumTr - Frmtr

Forumtr, forum tr, frmtr, frm tr, Forumtr.com, forum tr.com, frmtr.com, frm tr.com, www

Bu yazıyı okuduğunuzu göre google'a girip yukarıdaki kelimelerden birini aratmış olmalısınız. peki bu frmtr nedir ? frmtr 2 milyonu aşan üye sayısı ile kuşkusuz türkiyenin en büyük forum sitelerinden biri, peki bu duruma nasıl geldi ? frmtr.com bazılarınız belki bilmez ilk başta bir adult forum sitesiydi, adult la başlayan bir forum günümüzde adult, hack gibi içerikler bulundurmamaktadır. çünkü bu yüzden müyaptan uyarı almış hatta zamanında kapatılmıştır. eski ismi www.forumtr.com olan bu web sitesi günümüzde faliyetlerine www.frmtr.com olarak devam etmektedir. ayrıca frmtr nin diger dallarıda vardır video.frmtr.com, haber.frmtr.com, oyun.frmtr.com, mail.frmtr.com, chat.frmtr.com hadi hayırlısı bakalım bakalım bu web sitesi daha neler yapacak. Kaliteli Bir Forum İstiyorsanız Size Chip Forum'u Öneririm.

2009 Oss Taban Puanlari ve Kontenjan Listeleri

2009 Öss Taban Puanları ve Kontenjan Listeleri, 2009 Oss Taban Puanlari ve Kontenjan Listeleri, öss taban puanlari, öss kontenjan, listesi , listeleri öss kontonjan, ek kontenjan, 2009,

YÖK Genel Kurulu, 2010 yılından itibaren yükseköğretime geçişte uygulanacak yeni sınav sistemi konusunda karara vardı. Alınan karara göre üniversitelere giriş sınavı 2010 yılından itibaren iki aşamalı yapılacak.
Alınan karara göre üniversitelere giriş sınavı 2010 yılından itibaren iki aşamalı yapılacak. Birinci aşaması “Yükseköğretime Geçiş Sınavıö olarak adlandırılan ortak ve tek bir sınav olacak. İkinci aşama ise Lisans Yerleştirme Sınavları olarak adlandırılan 5 sınavdan oluşacak. YÖK Genel Kurulu’nda 2010 yılında uygulanacak üniversiteye giriş sistemi ile ilgili değişiklik kararını
aldı. YÖK’ten yapılan açıklamada ortaöğretimden yükseköğretime geçişte iki aşamalı sınav yapılacağı
kaydedildi. Açıklamada şöyle denildi:
“Birinci aşaması Yükseköğretime Geçiş Sınavı olarak adlandırılan ortak ve tek bir sınavdır. İkinci aşaması ise lisans yerleştirme sınavları olarak adlandırılan 5 sınavdan oluşmaktadır.
Yükseköğretime geçiş sınavı ortaöğretimi başarı ile tamamlayan ve yükseköğrenim görmek isteyen kişilerin tabii tutulacağı Yükseköğretime geçiş için yeterliliği ölçen bir sınavdır. Bu sınav adayların açık öğretim programları ile örgün ön lisans programlarına yerleştirilmesinde esas alınacak olan başarı puanını,
lisans programlarına yerleştirilebilmesi için yapılacak lisans yerleştirme sınavlarına girebilmeleri için asgari başarı puanını belirler.
LYS 5 SINAVDAN OLUŞACAK
Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) orta öğretimde okutulan ortak derslerin yükseköğretim açından temel
belirleyici olanlarından sorular sorulacak.
Bu sınavda Türkçe dil ve anlatım, temel matematik, sosyal
bilimler ve fen bilimleri alanlarından sorular sorulacak.
Yapılan açıklamaya göre Lisan Yerleştirme Sınavları (LYS) adayların ders düzeyindeki bilgi ve yeteneklerini ölçen ve açık öğretim dışındaki örgün lisans programlarına yerleştirmede esas alınacak başarı puanı belirlenecek.
LYS; matematik, geometri sınavı (LYS1), fen bilimleri
sınavı (LYS2), Türk dili ve edebiyatı, coğrafya 1 sınavı (YLS3), Sosyal Bilimler (Tarih, Coğrafya 2, Felsefe Grubu) sınavı (LYS4), Yabancı Dil Sınavı (LYS 5) olmak üzere 5 alanda yapılacak. Bu sınavlar kapsamına birden fazla dersin yer alması halinde adayın her bir ders için aldığı puan ayrı ayrı hesaplanacak.
LYS’de alınan puanlar matematik-fen (MF), Türkçe-Matematik (TM), Türkçe-Sosyal (TS) ve Yabancı Dil (Y) olmak üzere 4 grupta hesaplanacak. Matematik-Fen grubu puan için LYS1 ve LYS2’den Türkçe-Matematik grubu puan için LYS1 ve LYS3’den sınava girecek. Türkçe-Sosyal Grubu puan için LYS3 ve LYS4’ten, yabancı dil grubu ise LYS5’den sınava girecek. Bunlardan her bir gruba giren puanın hesaplanmasında YGS’deki temel matematik ve Türkçe testleri de belli bir oranda etkili olacak.
Bu puan türlerinin her birinde ayrıca MF1, MF2, MF3 veya FM1, FM2, FM3 veya TS1, TS2, TS3 veya YD1, YD2, YD3 gibi “tasniflerinö oluşturulabileceği belirtildi. Yapılan açıklamada şöyle denildi:
“2547 sayılı kanunun 45. maddesi hükümleri göz önünde bulundurularak; YGS’deki test puanları üzerinden belirli yeterliliklerin aranması, LYS’deki derslere ait testlerin o sınavdaki ağırlıkları, puan türlerindeki testlerin o puan türünün hesaplanmasındaki ağırlıkları, üniversitelerden görüş almak suretiyle puan türlerinin niteliğini ve niceliğinin belirleme, aynı yüksek öğretim programı için birden fazla puan türü tanımlanması hususları ile yükseköğretime geçiş sisteminin gereksinim duyduğu diğer konular YÖK Genel Kurulu tarafından daha sonraki toplantılarında karara bağlanacaktır.
YÖK’ün bu yılki sınavda herhangi bir değişiklik yapılması ile ilgili halen bir karar alınmazken edinilen bilgiye göre 2009 ÖSS’de herhangi bir değişiklik yapılmayacak.

Glary Utilities 2.10.0.622


Glary Utilities bilgisayarınızı korumak, hızlandırmak, tamir etmek için birçok güçlü ve kolay kullanımlı araç içeren ücretsiz bir yazılım. Size ortak sistem çöp dosyalarını temizleme, geçersiz kayıt girdilerinizi kaldırma ve web gezintilerinizin izlerini yok etme olanağı sağlayan bu ücretsiz araç ile sistem performansınızı arttırabilirsiniz.

Tarayıcı eklentilerinizi düzenlemenize ve yönetmenize de olanak sağlayan bu program ile diskinizdeki boş alanın analizini yapabilir, aynı ve benzer dosyaları bularak daha fazla boş alan yaratabilirsiniz. Aynı zamanda sisteminizde yüklü olan programlara ait kabuk uzantılarını görebilir ve düzenleyebilir, önemli dosyalarınızı şifreleyerek izinsiz ulaşım ve kullanımı engelleyebilir, büyük dosyaları düzenlenebilir küçük dosyalara ayırarak daha sonra birleştirebilirsiniz.

Onlarca önemli araç barındıran bu sistem programı belleğinizi optimize etme, başlangıçtaki programları düzenleyebilme, bozuk kısayolları tamir etme veya kaldırma, güvenli dosya kaldırma ve boş klasör bulma gibi özellikler de bulunduruyor.

Türkçe dil seçeneğine sahip olan Glary Utilities tarayıcı temizliği düzenlemesi seçeneğinde şimdilik sadece Internet Explorer'ı destekliyor. Sonuç olarak çok şık ve sade bir arayüz ile karşımıza çıkan program bilgisayarını sürekli olarak ilk günkü gibi temiz ve yüksek performansta tutmak isteyen kullanıcılar için denenmesi gereken, gerekli tüm araçları içinde bulunduran güçlü bir yazılım.

Yahoo Messenger 9.0.0.2123


Yahoo Messenger arkadaşlarınızla online olarak anlık mesajlaşma gerçekleştirebileceğiniz ücretsiz bir servis. Yahoo hesabınız ile kullandığınız bu program e-posta vb. diğer servisler üzerindeki yenilikleri de size bildiriyor. Firewall desteği ile güvenli bir chat ortamı, konuşma kaydetme ve yazdırma, sekmeli arayüz ile ilgi alanlarınıza hızlı erişim gibi özellikler de programda dikkat çekiyor.

Otomatik olarak chat odası yaratma, çevrimdışı mesaj gönderme, en az görünüm ile görüş açınızı engellememe, tema desteği, sesli ve görüntülü konuşma seçenekleri ise programın diğer özellikleri arasında. Şık arayüz ve sade görünüm ile Yahoo Messenger eğlenceli ve keyifli sohbetler edebileceğiniz bir anlık mesajlaşma programı olması dışında görüntülü ve sesli görüşme imkanıda sağlıyor. Oyunlar oynayabileceğiniz, radyo yayınlarını takip edebileceğiniz kısacası bir mesajlaşma programında düşünebileceğiniz her şeyi Yahoo Messenger'da bulabilirsiniz.

Sürüm 9.0 ile birlikte program yeniden dizayn edilen şık arayüzü, Flickr fotoğraf ve video gösterme özelliği, e-posta ve sosyal ağlardan arkadaşlar ekleme gibi yeniliklerle dikkat çekiyor.

Not: İndirdiğiniz dosya Yahoo Messenger için yükleyici uygulamadır. Bu uygulamayı çalıştırdığınızda program kurulumunu gerçekleştirmek için 14.12 MB'lık indirme işlemi yapılacaktır.

Malwarebytes’ Anti-Malware 1.33


Malwarebytes' Anti-Malware programı isminden anlaşılacağı gibi bir malware temizleme programı. Küçük boyutuna rağmen bilgisayarınıza herhangi bir yol ile bulaşmış kötü niyetli yazılımları bulmak ve temizlemek için kullanabileceğiniz bu güçlü güvenlik aracı en güncel tehditlere karşı bilgisayarınızı korumanızda en büyük yardımcılarınızdan biri olabilir.

İster hızlı bir arama ile bilgisayarınızın önemli sistem bölümlerindeki zararlı yazılımları tarayabileceğiniz isterseniz de derin bir araştırma ile bilgisayarınızın her noktasını kötü niyetli programlardan temizlemek için kullanabileceğiniz Malwarebyte's Anti-Malware sürekli olarak güncellenen veritabanı ile en son çıkan tehditlere karşı hazır durumda bulunuyor.

Virüs, worm, trojan, spyware, adware ve rootkit gibi zararlı yazılımlara karşı güçlü bir çözüm aracı olan bu ücretsiz program Türkçe dil seçeneğine de sahip. Programın gelişmiş tam sürümü ise ücretsiz versiyona göre anlık koruma seçeneğine ve bazı ek özelliklere sahip.

Download

FormatFactory 1.70

FormatFactory çok fonksiyonlu bir medya format dönüştürücüsüdür. Tüm medya formatlarını birbirine dönüştüren tamamen ücretsiz bir program olan FormatFactory'de dönüştürebileceğiniz belli başlı formatlar ise şöyle tüm

P4/3GP/MPG/AVI/WMV/FLV/SWF, MP3/OGG/WMA/M4A/WAV, JPG/BMP/PNG/TIF/ICO/ ve daha birçoğu... Ayrıca DVD ripleme özelliği ile de bilgisayarınıza kaydetmek istediğiniz DVD filmleri çok kolay bir şekilde ripleyebileceksiniz. Sahip olduğu özellik ile MP4 için iPod/iPhone/PSP format desteği de sunmaktadır. RMVB kaynak dosyaları desteği de mevcuttur.
FormatFactory Özellikleri:


  • Tüm popüler video, ses, resim formatlarını birbirine dönüştürebilme özelliği.
  • Hasar görmüş video ve ses dosyalarını onarma.
  • Multimedya dosyaların boyutlarını değiştirebilme imkanı.
  • iphone,ipod için multimedya dosya desteği.
  • Resimler için zum yapma, döndürme ve etiketlendirme desteği.
  • DVD Ripleme özelliği.
  • MP4/WMV/FLV/MPEG formatlarındaki dosyaları MP3 formatına dönüştürebilme imkanı.

    Sürekli güncellenen programın son güncellemelerini aşağıdan takip edebilirsiniz.

Download

Wise Disk Cleaner Free 3.91


Wise Disk Cleaner; kullanıcı dostu ve kolay kullanım olanakları sunan, disklerinizde bulunan gereksiz dosyaları silme aracıdır. Sistem Kayıt Defteri ve gereksiz, kullanılmayan dosyaları tarayan ve silen gelişmiş bir yazılımdır. Windows sisteminizden temp dosyalarını da silen bu program ile bilgisayarınızı yoran ve gereksiz işlemler yaratan dosyaları tarayabilir ve sisteminizden silebilirsiniz.

Tek tıklama ile tüm gereksiz dosyaları tarayarak sistemden silinmeye hazır hale getiren bu küçük program ile sisteminizi hızlandırabilirsiniz. Oldukça kolay kullanışlı bir program olan Wise Disk Cleaner tamamen Türkçe olması ile de kullanımını kolaylaştırıyor.

Hadis-i şerif düşmanlarının hilesi

Sual: Kur’anda (Hadisler uydurmadır) diye bir âyet varmış. Böyle bir şey var mı?
CEVAP
Hadis, kadim [eski] kelimesinin zıddıdır, yani yeni demektir. Ayrıca söz ve haber anlamına da gelir. Kur’an-ı kerimde geçen bütün hadis kelimeleri, söz ve haber anlamındadır. Deyim olarak, Resulullahtan rivayet edilen haberlere hadis denir. Hadis-i şerif, Resulullah efendimizin şerefli, mübarek sözleridir.

Dini yıkmak isteyenler, önce âlimlerden, mezheplerden başladılar, sonra da hadis-i şeriflere saldırdılar. Sahih de olsa hadis-i şerife düşmanlıklarını gizlemediler. Ama her Müslüman bilir ki, hadis-i şeriflere düşman olmak, (Resulüm vahiyden başka söylemez) buyuran Allahü teâlâya düşmanlıktır. Bu Allah düşmanları, (Yalnız Kur’an) yaftası altında, hadislerden başlayarak İslamiyet’i yıkmaya çalışıyorlar.

Allahü teâlâ, Resulüne uymayı, kendine uymak olarak bildirmekte ve Resulün emri ile kendi emrini ayıranlara kâfir demektedir. İşte âyet-i kerime mealleri:

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71]

(Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]

(Resulüm de ki: “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31]

(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 3,4]

(Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]

(De ki, “Allah’a ve Peygambere itaat edin! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Elbette Allah kâfirleri sevmez.) [Âl-i İmran 32]

(Allah’ın yolu ile, resullerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150,151]

Bu âyetlere rağmen, hadislere savaş açıldı. Mezhepsizler, kasten söz anlamındaki hadis kelimesini sanki hadis-i şerif gibi göstermeye çalışıyorlar. Uygunsuz bir söz ifadesini, uygunsuz bir hadis diye tercüme ediyorlar. Hadis kelimesini söz olarak tercüme etmeyip hadis olarak söylüyorlar, mesela (Kur’andan sonra hangi söze inanacaklar?) âyetini, (Hangi hadise inanacaklar) diye değiştiriyorlar.

Halbuki Kur’anda, hadis kelimesi bazen, Kur’an anlamında da kullanılıyor. O zaman hadis kelimesini, hadis-i şerif olarak göstermek, kendi aleyhlerine delildir. İşte âyet mealleri:

(Bu hadise [söze yani Kur’ana] inanmayanlar [helak olacakları için] arkalarından üzülerek neredeyse kendini harap edeceksin!) [Kehf 6]

(Allah, hadislerin [sözlerin] en güzelini bir kitap halinde indirdi.) [Zümer 23]

(Şimdi siz bu hadise mi [söze yani Kur’ana mı] şaşıyorsunuz?) [Necm 59]

(Âlemlerin Rabbi tarafından indirilen bu Kur’an-ı kerime ancak temiz olanlar dokunabilir. Siz bu hadisi mi [sözü mü yani Kur’anı mı] küçümsüyorsunuz?) [Vakıa 77-81]

Kur’an-ı kerimde lehv-el hadis, boş laf demektir. Bir âyet meali:

(İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır.) [Lokman 6]

Hadis düşmanları, buradaki boş lafa, hadis eğlencesi veya uydurma hadis demişlerdir. Bu hileye, bu oyuna gelmemelidir.

Hadis-i şeriflerin yazılması

Sual: Bir genç, (Kütüb-i sitte ve daha bir çok hadis kitapları, hadisleri toplamışlar. Halbuki, Peygamber, (Benim hadislerimi yazmayın. Kim benden bir hadis yazmışsa, onu imha etsin) diye bildiriyor. Peki, âlimleriniz ne diye peygamberin bu sözüne uymamışlar da ciltlerle hadis kitapları yazmışlar?) diyor. Bunlara nasıl cevap vermeli?
CEVAP
Böyle sözler, hadislere inanmayan, (Peygamber postacı idi, Kur’anı getirmekle vazifesi bitti) diyen din düşmanlarının iddiasıdır. O kadar hadis âlimi geldi, fıkıh âlimi, tefsir âlimi geldi, hiç birisi bunu bilmiyor muydu? İslam âlimleri din düşmanı mı idi de, Resulullahın sözlerine uymadılar? Böyle bir soruyu samimi bir Müslüman soramaz.

Bunlar, işlerine gelince hadisi delil gösterirler, gelmeyince de hepsi uydurma derler. Bunların en bariz hile ve taktiği, olmuş bir olayı bozarak, Bektaşi gibi bir kısmını alıp diğer kısmını almayarak yarım anlatırlar. Olmamış bir şeyi, iftira ve yanlış olduğu hemen bilineceği için pek anlatmazlar. Ama olmuş olayı değiştirerek, yarısını alıp yarısını gizleyerek anlatıp, müslümanların şüpheye düşmesine çalışırlar. Hainler bu taktikleriyle çok insanı da kandırmışlardır. Bunları iyi tanıyıp tuzaklarına düşmemeli.

Şu husus da iyi bilinmeli ki, Peygamber efendimiz bütün hadis-i şeriflerini en son günde, hepsini bir anda söylemedi. 23 sene boyunca söyledi. Çeşitli olaylara göre, şahıslara göre, şartlara göre söyledi. Rahmet olması için, aynı hususta farklı söylediği de olurdu. Bu yüzden hadis-i şeriflerin ne zaman ve niçin söylendikleri de önemlidir. Din 23 sene boyunca yaşanarak bildirildi. Bazı emir ve yasaklar zamanla farz veya haram oldu. Bir şey haram olmadan önceki durumları anlatan hadisleri yazıp, bak Resulullah böyle buyurdu demek dini içten yıkmaya çalışmaktır. Veya farz olmadan önceki durumları anlatıp, bak böyle yapılırdı, demek ki sonradan mezhepler bunu haram etmiş demek hainliktir. Ayrıca, farklı hadis-i şerifleri görünce, birbirine tenakuz zannetmemeli, onları bize bildiren ehl-i sünnet âlimlerine suizan etmemeli. Hadis âlimleri bunları hâşâ bilmiyor muydu?

İslam âlimlerinin kitaplarının bozuk olduğunu söyleyenin, aklından ve dininden şüphe olunur. Çünkü bu kimse, Resulullahı ve Eshab-ı kiramdan hiçbirini görmediğine göre ilmini nereden öğrendi? Bir şeyler öğrendi ise, İslam âlimlerinin kitaplarından öğrenmiştir. O âlimlerin kitaplarına bozuk derse, kendisi doğru yolu nereden bulmuştur?

İlk zamanlarda, ölenlerin çoğu müşrik olduğu için, kabir ziyareti yasak edilmişti. Daha sonra, müminler de ölünce, (Daha önce kabir ziyaretini yasaklamıştım, şimdi ziyaret edin) buyuruldu. Tesettür emri sonradan geldi, içki sonradan yasak edildi. Bunun gibi, daha önce Kur’an-ı kerim yeni inerken, âyetlerle hadislerin karışmaması için, hadis-i şeriflerin yazılması yasaklanmışsa da, daha sonra yazılması emredildi. Bunu istismar ediyorlar.

Diyanet İşlerinin, (Sahih-i Buhari muhtasarı tecrid sarih) tercümesinin önsözünde özetle deniyor ki:

İlmi talep etmek her Müslümana farz olduğu gibi, ilmi neşretmek de böyledir. Hadis-i şerifte de, hikmetin, müminin kaybolmuş malı olduğu, nerede bulursa, derhal alması gerektiği bildirilmiştir. Ayrıca,
(Burada olanlarınız, burada olmayanlara tebliğ etsinler! Belki de, kendilerinden daha anlayışlı birine tebliğ etmiş olabilirler. Sözlerimi işitip belledikten sonra, başkalarına aynen aktaranın Allahü teâlâ yüzünü ağartsın) [Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace, Darimi, İ. Ahmed] hadis-i şeriflerine uyan âlimler, dini yaymaya çok gayret göstermişlerdir.

Hazret-i Ebu Zer-i Gıfari’nin, (Kılıcı enseme dayasanız, Resulullahtan duyduğum bir sözü, başım kesilinceye kadar tebliğe vakit bulacağımı bilsem, o sözü muhakkak size yetiştiririm) sözleri, hadis ilmine verilen önemi göstermektedir. Kur’an ilk nazil olurken, âyetlerle karışmasın diye, (Kur’andan başka benden bir şey yazan onu imha etsin) buyurulmuştu. Daha sonra Kur’anı ezberleyenler çok olduğu için, hadis-i şeriflerin de yazılması emredildi.

Abdullah bin Amr bin As, her hadisi yazar, Resulullah efendimiz buna mani olmazdı. Hatta bazıları, (Sen her şeyi yazıyorsun. Ama Resulullah da insandır. Öfkeli iken de söz söyler) dediler. Durumu Resulullaha arz edince, mübarek parmağını ağzına götürüp, (Yaz! Allah’a yemin ederim ki, bu ağızdan hak sözden başkası çıkmaz) buyurdu. (Ebu Davud, Hakim)

Şu âyet-i kerime de aynı mealdedir:
(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 3,4]

Bir sahabi, hadis-i şerifleri ezberleyemediğini arz edince, Resulullah efendimiz, yazarak muhafaza etmesini isteyip, (Sağ elinden yardım iste) buyurdu. (Tirmizi)

Rafi bin Hadic hazretleri, (Sözlerinizi yazalım mı ya Resulallah?) diye sorunca, ona da (Evet yazın) buyurdu. (Rame hürmüzi)

Yine hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Hadislerimi senedi ile birlikte yazın. Eğer o hadis doğru ise ecirde ravi ile ortak olursunuz. Eğer yanlış ise, onun vebali isnat edilen ravinin üzerine olur.) [Hakim, Ebu Nuaym]

(Benden hadis yazana, o hadis devam ettikçe, sevap yazılmaya devam edilir.) [Hakim]

(Benden hadis bildirin. Ama bana yalan isnat eden Cehenneme hazırlansın.) [Müslim]

(Affolmak niyetiyle, 40 hadis yazana, Allahü teâlâ şehit mertebesi verir.) [İbni Cevzi]

(Geriye kırk hadis bırakarak ölen, Cennette arkadaşımdır.) [Deylemi]

(Hadisimi dinleyip hıfz eden ve ona tutunan, mahşerde Kur’anla haşrolur. Hadisime önem vermeyen de, Kur’anı hor görmüş olur. Kur’anı hor gören de, dünya ve ahirette hüsrana uğrar.) [Ebu Nuaym, Hatib]

(İlmi talep etmeye koşun. Sadık bir kimseden işitilecek bir hadis-i şerif, dünya ve dünya hazinelerinin hepsinden daha hayırlıdır.) [İ. Râfi’î]

(Kendine fayda veren iki hadis bile öğrenip, onları başkasına da öğreten ve onlardan faydalanan, altmış yıllık ibadetten daha fazla sevap alır.) [Deylemi]

(Allah’ım, hadislerimi ve sünnetimi başkalarına nakleden ve onları insanlara öğreten halifelerime rahmet eyle.) [Taberani]

(Bir sünneti ayakta tutmak veya bir bid’ati yok etmek için ümmetime bir hadis nakleden Cennettedir.) [Ebu Nuaym]

(Size ilim öğrenmek için bazı insanlar geldiği zaman “Resulullahın tavsiye ettiği ilmi öğrenmeye hoş geldiniz” deyin ve sorularını cevaplandırıp, problemlerini çözün.) [İbni Mace]

(Benden duyduklarınızı tebliğ edin. Beni İsrail’den bildirdiklerimi de anlatın. Yalnız bana, bilerek yalan isnat eden kimse Cehennemdeki yerine hazırlansın.) [Tirmizi]

(Benim hadisimi duyup da ezberleyene Allah rahmet etsin.) [Taberani]

(Burada olanlar, olmayanlara sözlerimi tebliği etsin, duyursun.) [Buhari]

(İlmi yazı ile bağlayınız!) [Hakim]

Hadis-i şerifleri inkâr

Sual: Misyonerlere aldanan bir genç, (Bir tek hadisin bile sahih olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü ne hadisi söyleyen peygamberi, ne de, onu nakleden sahabeyi gördük, yanında değildik. Bu bakımdan bir hadisin doğru olduğunu söylemek yanlış olur. Mesela Buhari ve Müslim’in rivayet ettiği beş vaktin namazın farz oluşu ile ilgili hadis, diğerleri gibi uydurmadır. Eğer Muhammed Musa’dan üstün ise, onun tavsiyesine nasıl uyar?) diyor. Buna nasıl cevap verebiliriz?
CEVAP
Yukarıdaki iddiaları yapan maksatlı değilse, Peygamberi de, sahabeyi de, âlimleri de hakkıyla bilmiyor demektir. Tevatürden, icmadan, hadis ilminden haberi yoktur. Bilmediği bir şeyi, bir peygamber bir başkasına sorabilir. Bundan da haberi yok. Musa aleyhisselam ulül-azm, büyük bir resuldür. Buna rağmen, bilmediği ilimleri öğrenmek için, bir kimseden yardım istediği Kur’an-ı kerimde bildiriliyor. İşte âyet-i kerimeler:

(Bu arada ikisi [Hazret-i Musa ile arkadaşı], katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve kendisine ilim öğrettiğimiz kullarımızdan birini buldular. Musa ona, sana öğretilen [gayblarla ilgili] ilimden, doğruyu bulmama yardım edecek bir bilgi öğretmen için sana tâbi olmak istiyorum, dedi. O, Sen benim yaptıklarıma dayanamazsın, esasını bilmediğin bir şeye nasıl dayanabilirsin?” dedi. Musa, inşallah, beni sabredici olarak bulursun dedi.) [Kehf 65 - 69]

Kitap sahibi bir peygamber, herhangi bir kimseden bilgi almak istediğine göre, Peygamber efendimizin Hazret-i Musa’nın tecrübesine istinaden yaptığı tavsiyesine uyması yadırganmamalıdır. Bu hadis-i şerif, Buhari ve Müslim gibi dinimizin en kıymetli iki hadis kitabında yer almaktadır. Bu iki kitaba inanılmazsa, din yıkılmış olur. Çünkü bu iki kitabın doğru olmasında İcma hasıl olmuştur. İcma, âlimlerin sözbirliğidir. Eğer İcma’ya inanılmazsa Kur’ana da inanılmaz. Ayrıca namazın nasıl kılınacağı, namazın farzları, vacibleri, mekruhları, sünnetleri, namazı bozanları Kur’an-ı kerimden anlamak mümkün değildir. Daha bir çok konunun hepsini Peygamber efendimiz açıklamıştır. Resulullah efendimizin açıklaması olmadan bunları bilmek mümkün değildir.

Medarik tefsirinde, Nisa suresinin (Müminlerin [itikad ve ameldeki] yolundan ayrılan Cehenneme gider) mealindeki 115. âyet bildirildikten sonra, (Kitab ve sünnetten ayrılmak gibi icmadan da ayrılmak caiz değildir) buyuruluyor. Beydavi’de, aynı âyetin tefsirinde (Bu âyet, icmadan ayrılmanın haram olduğunu göstermektedir) buyuruluyor.

İmam-ı Ahmed’in bildirdiği, (Ümmetim dalâlet üzerinde sözbirliği yapmaz) hadis-i şerifi de gösteriyor ki, Ehl-i sünnet âlimlerin söz birliği ile bildirdiklerinin hepsi doğrudur.

İbni Sebe diyor ki: Kur’anı toplayan Eshab, ona ilave ve çıkarma yaptı. Biz Kur’ana inanmayız. (Bu Kur’anı Allah indirdi korumasını o yapar) diye bir âyet uydurmuşlar.

Yok, biz İbni Sebe yahudisi gibi değiliz deniyorsa ve Kur’ana inanılıyorsa, Eshab-ı kiramın hepsinin Cennetlik olduğuna da inanmak gerekir. Onların rivayet ettikleri hadislerin de doğru olduğuna inanmak gerekir. Kur’anı bildirdikleri gibi hadisleri de onlar bildirdi. Bunlardan birisini kötülemek, bir dediğine inanır, diğer dediğine inanmam demek, dini yıkmanın, İslamiyet’e inanmıyorum demenin kamufle edilmiş şeklidir. Hadis âlimlerini, yalancı, cahil ve din düşmanı bilmek ne kadar yanlıştır. Buhari ve Müslim gibi âlimlere uymak gerekir. Çünkü Kur’an-ı kerimde (Bilmiyorsanız zikir ehline [âlimlere] sorun) buyuruluyor. (Nahl 43)

Kur’anist denilen türediler

[Asya Mücahitleri denilen birileri, Avrupa Kur’anistlerine cevap olarak yaptıkları yorumları, mail gruplarının yanı sıra bize de göndermişler. Aynen yayınlıyoruz.]

Biz müslüman Kur’anistiz diyen misyonerler diyor ki:

21. Asrın Müceddidi Kur'anizmdir. Kur'anizm, Hak'tan gelen yeni bilgi, ışık ve elçiliğin manevi şahsi ve global ismidir.
YORUM
Kur’anizm yeni mi çıktı, eskiden de var mı idi? Kur’anizm daha önce niye müceddid olmadı da 21. Asırda oluyor? Kur’anizm nerede saklı idi de 14 asırdan beri ortaya çıkmadı da yeni çıktı? Bu saçmaları söyleyenin sarhoş olması lazım. İkinci büyük yanlış ise Kur’anizm tabiridir. 14 asırdır hiçbir İslam âlimi bu tabiri kullanmamıştır. Bu bir bid’attir. Her bid’at sapıklıktır. İzm’ler, liberalizm, komünizm, faşizm gibi beşeri ideolojileri gösterir. Allah’ın koyduğu nizama din denir. İzm’leri insanlar kurmuştur. Dinde reformcular, genellikle şu tabirleri çok kullanırlar:
İslam düşüncesi, İslam nazariyesi, Kur’an düşüncesi, Kur’an felsefesi, Kur’anizm.
Böyle söylemek, İslam âlimlerinin bildirdiklerine göre küfürdür.

Kur’anist diyor ki: Allah'ın ideolojisi Kur'anizmdir.
YORUM
Allah ideolojisi demek de küfürdür. İde: İnsan zihninin bir konuda sahip olduğu düşünce, tasavvur demektir. İdeoloji: Kendi içinde bütünlüğü olan düşüncelerin tamamı. Kapitalizm, komünizm, faşizm birer ideolojidir. Allah düşüncesi, Allah felsefesi, Allah ideolojisi demek küfürdür. Yani böyle söyleyenin kâfir olduğunu İslam âlimleri açıkça bildiriyor.

Kur’anist: Asrın mehdisi ortaya çıktı. Ama o dünyayı düzeltene kadar kendini gizleyecek.
YORUM
Aşağıda tüp bebek halinde derken, burada ise ortaya çıktı diyorsunuz. Bu konuda İslam âlimleri sayısız eserler yazmıştır. Hiçbirisi o kendini gizleyecek dememiştir. İbni Hacer-i Mekki’nin Alamat-i Mehdi, imam-ı Süyuti’nin El-Burhan ve imam-ı Şarani’nin Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi kitaplarında iki yüze yakın Hazret-i Mehdi’nin alameti bildirilmektedir. Babasının ismi kendi ismi her şey bellidir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Mehdi’nin başı hizasında bir bulut olacak. Buluttan bir melek, "Bu Mehdi’dir, sözünü dinleyin" diyecektir.) [Ebu Nuaym]
Peygambere mi inanalım yoksa Avrupa markalı Kur’anistlere mi? Dediğimiz gibi iki yüz alameti vardır. Hiçbir alameti gizli dediğiniz kimselere de uymamaktadır.

Kur’anist: Lenin, Stalin, Karl Marx ve Darwin gibi inkârcı ve materyalistler "Büyük Deccal"i temsil der. Ehl-i sünnet kabullerine uysun uymasın bu bir vakıa değil mi?
YORUM
Dinde ehl-i sünnet ölçü değil mi? Siz ehl-i sünnet değilsiniz öyle mi? Buna intakı hak derler. Stalinin ve Leninin büyük deccal olduğunu kim söyledi size? Deccalin vasfını Resulullah bildirmedi mi? Siz Resulullaha mı inanıyorsunuz, yoksa misyonerlere mi?

Kur’anist: 21. Asrın deccalı da İsrail'den çıkacaktır.
YORUM
Siz hep gaybdan haber veriyorsunuz. Kur’anda Allah’tan başka gaybı kimse bilmez buyuruluyor. Siz nasıl biliyoruz diyorsunuz? Sizin kitabınız ayrı mı?

Kur’anist: Şeytan Âdem’e secde etmemekle, âciz olmayan Allah’ı –bir manada- aciz bıraktı.
YORUM
Şeytan Allah’ı nasıl aciz bırakabilir? Müslüman iseniz, bu söz için tecdidi iman gerekir.

Hazret-i İsa’ya tüp bebek diyenler
Kur’anistler diyor ki: Allah'ın ilham etmesi ve dinsel ve bilimsel işaretlerin göstermesine göre 1990’da Hazret-i İsa yeryüzünde tüp bebek olarak bedenlenip ve gökten ruh olarak cismine binip 2020’de ortaya çıktıktan sonra, 2060’da dünyamızı terk edecektir.
YORUM
Hazret-i İsa’nın 1990’da tüp bebek olarak büyüdüğü hangi kitapta yazıyor? Bu kadar safsata olur mu hiç? Demek 18 yıl sonra dünyaya gelecek? Siz Yehovacı mısınız veya hangi misyonersiniz?

Kur’anist: Avrupa ve Amerika'daki tüp bebeklerden birisi Hazret-i İsa olacaktır.
YORUM
Sizde hiç Allah korkusu yok mu? Tüp bebek, bir yumurta ve bir spermden meydana gelir. Bu tüp bebeğin yumurtasını kim verdi, spermini kim verdi? Yahudiler hâşâ ona piç dedi, ama sizin iftiranız Yahudiden de daha kötüdür. Hazret-i İsa gökten inmeyecek mi? Bu tüp bebeği nereden çıkardınız?

Kur’anist: Sperm Bankası'ndan bir erkek bir de kadın tohumu alınır. Bu tohum kiralık bir anneye aşılanır. Alın size Hazret-i İsa olacak annesiz ve babasız bir çocuk!
YORUM
Hâşâ böyle doğan çocuk piç olur. Hem buna Hazret-i İsa nasıl denir? O spermin sahibi yok mu? O yumurtanın sahibi yok mu? Bilinmeyince anasız babasız İsa mı denir? Kur’anda açıkça onu göğe kaldırdık diyor. Sen niye tüp bebek yapmaya çalışıyorsun?

Kur’anist: Kim bilir bu halde meydana getirilip kiliseye bırakılan kaç tane çocuk vardır. İşte Hazret-i İsa da bu çocuklardan birisi olacak. İşte böyle haberleri ancak Allah'tan bilgi, ışık ve elçilik alanlar verebilir.
YORUM
Allah İsa gökten inecek diyor, siz kiliseden tüp bebek olarak bir Hıristiyan tohumu olacak diyorsunuz. Siz Yahudi’den de kötüsünüz. Onların kestiği hayvan yenir, sizinkiler leş olur.

Kur’anist: Müslümanlıkla Hıristiyanlığın yani iki dinin birleştirilmesi niye mümkün olmasın ki?
YORUM
İki farklı din birleşmez. Eğer Hıristiyanlar Müslüman olacak deniyorsa, buna iki dinin birleşmesi denmez. Hıristiyanlar Müslüman olacak denir. Global diyalogcular onları Müslüman yapmak istemiyor. İki dini, hatta üç dini birleştirecekler. İki veya üç din birleşince ortaya çıkan karışıma ne isim verilecek?

Kur’anist: Avrupa ve Amerikan halkı, kâfir bir millet değil, dâvete muhtaç bir ümmettir.
YORUM
Yani Hıristiyanlar kâfir değil öyle mi? Davete muhtaç kâfirlerdir. Diyelim davet ettik Müslüman oldular. Ama daha önce kâfir değil miydiler? Kâfire kâfir denmez mi? Nasıl bir misyonerlik bu?

Kur’anist: Hem bu zamandaki Hıristiyan olduğu kabul edilen milletler dahi bugün tam Hıristiyan değildir. Gerçek Hıristiyanlık ile, bozulmuş Hıristiyanlık arasında beklemektedir.
YORUM
İslamiyet gelince artık Hıristiyanlık kalır mı? (Allah indinde hak din ancak İslam’dır) âyetine inanmıyor musunuz? Gerçek Hıristiyanlık hak mı idi? Hak idiyse, hak din var iken Allah niye İslamiyet’i gönderdi? Niye hak din ancak İslamiyet’tir dedi?

Kur’anist: Meryem oğlu Hazret-i İsa, babasız olarak tüp bebek mucizesi ile meydana gelmiştir.
YORUM
Tüp bebekteki sperm nereden geldi? Siz Kur’anı yalanlamakta Yahudileri de geçtiniz. Kur’an diyor ki:
(İffetini korumuş olan, İmran kızı Meryem’e ruhumuzdan üfledik.) [Tahrim 12]
Allah ona üfledik diyor, siz ise tüp bebek diyorsunuz, Allah’ın bildirdiğinin aksini söylemek elçilik mi, dinsizlik mi? Allah Ol deyince olur. Hâşâ niye tüp bebeğe ihtiyaç duysun ki?

Resulullah Kur’anı açıkladı

Sual: Resulullah efendimiz Kur’anı niye açıkladı?
CEVAP
Kur’an-ı kerimde, (Resulüm, sana indirdiğimiz Kur’anı insanlara açıkla) buyuruluyor. (Nahl 44)

İmam-ı Şarani hazretleri de buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimde, namazların kaç rekat olduğu, rüku ve secdede okunacak tesbihler, vakit namazları ile bayram ve cenaze namazlarının nasıl kılınacağı, namazı bozan şeyler, zekât nisabı, zekâtın hangi maldan verileceği orucun ve haccın farzları, oruç kefareti, hukuk bilgileri, kedi köpek etinin yenilip yenilmeyeceği gibi birçok husus açıkça bildirilmemiştir. Yani hiçbir âlim, bunları Kur’an-ı kerimden bulup çıkaramazdı. Bunları Peygamber efendimiz açıklamıştır. (Mizan-ül kübra)

Yalnız Kur’an diyen müsteşriklere [oryantalistlere] soruyoruz. Kur’an-ı kerimde (Meyte ve kan size haram kılındı) buyuruluyor. (Maide 3) Meyte, boğazlanmadan ölen veya öldürülen yani leş olan hayvandır. Bir müsteşrik, bu âyete bakarak balık yemenin haram olduğunu söyler. Ona göre sadece delil Kur’andır. Halbuki Allahü teâlâ (Bir işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü öğrenmek için Kur’ana ve sünnete bakın!) buyuruyor. Balık kesilmeden yenir mi diye Kur’ana bakınca müsteşrik yenmeyeceğini anlar. Dalak kandır. Müsteşrik, âyete bakınca bunun da haram olduğunu anlar. Fakat sünnete bakılınca istisna olarak balık ve dalağın helal olduğu görülür. Hadis-i şerifte, (Size iki meyte ve iki kan helal kılındı. İki meyte balıkla çekirgedir, iki kan ise, karaciğerle dalaktır) buyurulmuştur. (İbni Mace, Ebu Davud)

Yine Peygamber efendimiz, (Denizin suyu temizdir, meytesi helaldir) buyurarak deniz meytelerinin helal olduğunu bildirmiştir. (Ebu Davud, Abdürrezzak)

Buna da açıklık getirilmiş, her meyte değildir. Mesela kendiliğinden ölüp su yüzüne çıkan balığın da yenilmeyeceği hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Dare Kutni)

Aslan, kaplan, kurt, maymun ve köpek gibi yırtıcı hayvanlarla, atmaca, kartal, doğan ve şahin gibi yırtıcı kuşların etlerinin haramlığı da hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Müslim)

Peygamber efendimiz, (Yemin ederim ki, ben size ancak Allah’ın emrettiğini emrediyor, nehyettiğini nehyediyorum) buyurdu. (Taberani), Zaten Onun sözleri vahiydir. (Necm 4)

Kur’ana, İslam’a uymak için, Peygamber efendimize uymak gerekir. Peygamber efendimize uymak için de İslam âlimlerine uymak gerekir. Kur’an-ı kerimde (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruluyor. (Nahl 43)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Âlimlere tâbi olun!) [Deylemi]

(Âlimler yeryüzünün ışıklarıdır. Benim ve diğer Peygamberlerin vârisleridir.) [Ebu Nuaym]

(Âlimler rehberdir.) [İ. Neccar]

(Âlim, Allahü teâlânın güvendiği kimsedir.) [Deylemi]

Tahtavi hazretleri buyuruyor ki:

(Kur’an-ı kerimdeki, (Allah’ın ipine sarılın!) emri, (Fıkıh âlimlerinin, mezhep imamlarının bildirdiklerine uyun) demektir.) [Dürr-ül muhtar haşiyesi]

Nasıl kanunlar, Anayasadan ayrı kabul edilmezse, sünnet, yani hadis-i şerifler de Kur’an-ı kerimden ayrı değildir. Onun açıklamalarıdır. Nasıl, tüzükler, yönetmelikler, kanunlara aykırı kabul edilmiyorsa, icma ve kıyas-ı fukaha da sünnete aykırı değildir. Kıyas, Kur’an-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin açıklamasıdır. Sünneti Kur’an-ı kerimden ayrı, kıyası [âlimlerin ictihadlarını] hadis-i şeriflerden başka göstermeye çalışanların, sapık olduğu Mektubat-ı Rabbani’de yazılıdır.

Sünnet de delildir

Sual: Sünnetin delil olduğuna dair İmam-ı Şafii’nin bir yazısı varmış. Bu yazı nasıldır?
CEVAP
Çok yazısı vardır. Birinin özeti şöyledir:

Resulullah efendimizin, Kur’an-ı kerimi açıklayan sünnetine önem vermeyen biri, İmam-ı Şafii hazretlerine der ki:
— Kur’anın bir kelimesini inkâr eden kâfir olur. Öyleyse neye dayanarak, herhangi bir emir hakkında; âyet yok iken “Bu farzdır” nasıl denebilir? Şu halde biz bazı hadisleri kabul etmesek ne lazım gelir?

İmam Şafii, Kur’anda geçen Hikmet’in sünnet demek olduğunu ispat ettikten sonra der ki:
— Allahü teâlâ buyuruyor ki:

(Resule itaat eden Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

(Hayır, Rabbine andolsun ki anlaşmazlıklarda seni hakem kılıp verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65]

Demek ki, Allah’ın hükmünü bildiren Kitap’tan ayrı olarak, Resulullahın hükmü de vardır. Allahü teâlâ yine buyuruyor ki:
(Peygamber size neyi verdiyse onu alın, neyi yasakladıysa ondan da sakının!) [Haşr 7]

Bu âyet de, Resulullahın emir ve nehyine sarılmanın farz olduğunu bildiriyor.

İmam Şafii hazretleri, Kur’anda bulunan bazı genel hükümlerden sünnet ile özel hükümlerin çıkarıldığını bildirir:
— Namaz kılmanın genel emrinden hayzlı kadınların hariç bırakılması, zekâta sadece bazı malların tâbi tutulması, vasiyetin feraiz âyetleriyle nesh edilmesi, miras âyetlerinin bütün anne, baba ve çocuklara şamil olduğu halde, kâfir olanlarına miras verilmeyeceği gibi istisnalara sünnet ile açıklık getirilmiştir.

Bu açıklamalardan sonra insaf ehli olan zat, sünnetin de delil olduğunu kabul eder. Ama yine bazı sorular sorar. Der ki:
— Peki, sünnet ile kesin bir haram nasıl mubah kılınabilir?
— Bak şu yanında duran adamın kanına ve malına kimse dokunamaz. İki salih şahit, “Bu kişi falancayı öldürdü ve elindeki malını aldı ve işte yanındaki mal da gasbettiği maldır” dese, bu durumda ne yapılır?

— Kısas olarak öldürülür, malı da asıl sahibinin vârislerine dağıtılır.
— Peki, bu şahitlerin yalan söyleme veya yanılma ihtimali var mıdır?

— Elbette vardır.
— Peki, kesinlikle dokunulmaz olan can ve malı nasıl oldu da kesin olmayan iki şahidin sözü ile mubah oldu?

— Çünkü şahitliği kabul etmek de dinin emridir.
— Peki, Kur’anda katillikte şahitliğin kabulünü gösteren bir âyet var mı?

— Hayır, Allah’ın diğer emirlerinden kıyas ederek bunu çıkarıyorum.
— Şahitlerin hakiki hallerine yalnız Allahü teâlâ vakıf olduğu halde, zahire göre onları kabul ediyorsun. Biz de muhaddisten zapt, hıfz, adalet, tek kalmama gibi şartları arıyoruz. Yani iki şahitten beklenenden daha fazlasını hadis âliminden istiyoruz. Ancak bu şartlara haiz hadisler delil oluyor. (El Ümm)

Sen iki şahitle, bu şahitlerin yanılma ve yalan söyleme durumları da olabildiği halde, bunlara inandın hüküm verdin, bir cana kıydın. Allahü teâlâ Kur’an-ı kerimde defalarca (Resulüme uyun, getirdiklerini alın, yasak ettiklerinden kaçının, O kendiliğinden konuşmaz, sözleri vahye dayanır, Ona itaat bana itaattir, Sizi sevmemi istiyorsanız Ona tâbi olun, Onun yolu ile benim yolumu ayıranlar kâfirdir) buyuruyor. Sünneti delil almak için, Allahü teâlânın emri ve şahitliği yetmiyor mu?

Kur’anda her şey açık değildir

Sual: Hadisler olmadan Kur’anla amel edebilir miyiz?
CEVAP
Hadis-i şerifler olmadan Kur’an-ı kerimle amel etmek mümkün olmadığı gibi, mezhepler olmadan da hadis-i şeriflerle amel etmemiz mümkün olmaz. İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:

İmam-ı Beyheki Delail kitabında şöyle rivayet eder:

Eshab-ı kiramdan İmran bin Husayn (Radıyallahü anh), şefaatle ilgili bazı hadisler nakleder. Oradakilerden biri der ki:
— Siz hadisler bildiriyorsunuz, fakat biz bunlarla ilgili Kur’anda bir şey bulamıyoruz.

İmran bin Husayn hazretleri buyurur ki:

— Sen Kur’anı okudun mu?
— Evet.

— Kur’anda sabah namazının farzının iki, akşamınkinin üç, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise dört rekât olduğuna rastladın mı?
— Hayır.

— Peki, bunları kimden öğrendiniz? Bizden [Eshab-ı kiramdan] öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Peki Kur’anda kırk koyunda bir koyun, şu kadar devede şu kadar, şu kadar paraya şu kadar dirhem zekât düştüğüne rastladın mı?
— Hayır.

— Öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Bizden öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Hac suresinde (Eski evi [Kabe’yi] tavaf etsinler) âyetini okumadınız mı? Peki orada Kabe’yi yedi deva tavaf edin diye bir ifadeye rastladınız mı?
— Hayır.

— Allahü teâlânın Kur’anda şöyle buyurduğunu duymadınız mı?
(Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının.) [Haşr 7]

Hazret-i İmran daha sonra buyurur ki:
Sizin bilmediğiniz bizim Resulullahtan öğrendiğimiz daha çok şey vardır. (Mizan-ül-kübra)

Kur’ana göre ibadet
Sual: (Namaz, zekât ve oruç gibi ibadetleri, uyduruk dine, yani hadislere veya mezheplere göre değil Kur’ana göre yerine getirmelidir) deniyor. Hadisler ve mezhepler Kur’ana aykırı mıdır?
CEVAP
Mezhepsizler, (İslam’a göre ibadet edelim) diyorlardı. Demek bunlar da, (Kur’ana göre ibadet edelim) dediklerine göre, mezhepsizlerin başka kolu oluyor. Bu kasıtlı bir reform değilse, çok cahilce bir tekliftir. (Ülkeyi kanunlara, tüzüklere, yönetmeliklere göre değil, sadece Anayasaya göre idare etmelidir) demekten daha yanlıştır. Her şey Anayasada olmaz, Anayasa kanunlara havale eder. Kur’an-ı kerimde namazın farzlarını, namazı bozan şeyleri, namazın rekâtlarını bile bulamayız. Zekâtın farzını, kaçta kaç verileceğini, uşrun ne oranda verileceğini, Kur’an-ı kerimde bulamayız. Namazın, zekâtın, orucun farzlarını, orucu bozanları Kur’an-ı kerimde bulamayız. Bunları Peygamber efendimiz bildirmiştir. Peygamber efendimizin bildirdiklerini de, mezhep imamlarımız açıklamıştır. Onun için namaz, oruç ve zekât gibi ibadetler ancak mezheplere göre uygulanır. Kur’an-ı kerime hatta hadis-i şeriflere göre bile biz uygulayamayız.

Peygambersiz din olmaz

Sual: Kur’anda olmadığı halde, namazlarda Sübhaneke, Ettehiyyatü, salli-barik duaları neden okunur? Eğer hadislerde var derseniz, ben hadislere inanmam, çünkü onlar Emevi uydurmasıdır. Salli barik okumakla Resule tapılmış olmuyor mu?
CEVAP
Kur’an-ı kerim Resulullaha inmedi mi? Resulullah namaz kılmadı mı? Ömür boyu kıldığı namaz tevatürle yani icma ile bildirilmedi mi? Onun kıldığı namaz gibi kılmak niye yanlış olsun? Namazın nasıl kılınacağı, kaç rekat olduğu, hangi vakitlerde kılınacağı, namazı nelerin bozacağı, nelerin bozmayacağı hadis-i şeriflerle bildirilmiştir.

Hadis-i şeriflere inanmayan Müslüman, Kur’ana da asla inanmaz. Çünkü Kur’anı toplayıp Mushaf haline getiren Eshab-ı kiramdır. Onların bildirdiği âyetlere inananın, onların bildirdiği hadis-i şeriflere de inanması gerekmez mi?

Hadis-i şeriflere nasıl uydurma denir? Peygamber efendimiz, 23 sene hiç mi konuşmadı, hiç mi bir söz söylemedi, namaz şöyle kılınır demedi mi? Rüku nasıl yapılır, secde nasıl yapılır hiç mi göstermedi, hep evinde gizli mi kıldı? Camiye hiç mi gelmedi? Son hastalığı hariç, bütün namazlarda Allah Resulü cemaate namaz kıldırmadı mı?

Eshab-ı kiram, Resulullahtan görerek Sübhanekeyi okudu, Ettehiyyatüyü okudu, salli barikleri okudu. Rabbena’yı okudu. Bunları Emevilerin uydurduğu nasıl söylenebilir?

Peki Emevi diye kimselerin bulunduğunu nereden öğrendiniz? Kitaplar mı yazıyor? O kitaplar hadis-i şerifleri de yazıyor. Emevilerin yaşadığına kitap yazdığı için inanıyorsunuz da, kitap yazdığı için hadislere niye inanmıyorsunuz? Bu tezat değil mi?

Kur’anda baştan sona kadar (Resulüme itaat edin, Ona uyun) buyuruluyor. Resule uymak ona tapmak ise Allahü teâlâ niye (Resulüme uyan bana uymuş olur) dedi? Hâşâ, (Benimle beraber Resulüme de tapın) mı buyuruyor?

Peygambersiz din olur mu hiç? Peygamberi lüzumsuz yere mi gönderdi hâşâ? Öyle olsa idi, Allah hiç Peygamber göndermez, sadece kitap gönderir, alın bununla amel edin derdi. Her asırda Peygamberler gönderdi. 124 binden fazla Peygamber gönderildiği bildirilmektedir. Hâşâ bunlar boş yere mi gönderildi? (Yalnız Kur’an) diyerek sünnetleri kabul etmeyenler din düşmanlarıdır.

Resule itaat ne demektir?
Sual: (Resule itaat, Allah’a itaat demektir) mealindeki âyetler için, (Peygamberin bize getirdiği Kur’ana itaattir, yoksa onun kendisine itaat değildir, Peygamberin tanrısal niteliği yok, ona niye itaat edilsin. Buradaki itaat getirdiklerine itaat demektir) diye tevil ediliyor. Bu teville de peygambere postacı denmek istenmiyor mu?
CEVAP
Hâşâ, Peygamber efendimize tanrısal nitelik veren kimdir? Bu nasıl iftira öyle? Bu, misyonerlerin maşası 19’cuların iftirasıdır. Nitekim, Reşat Halife’ye peygamber diyen 19’cu bir kâfir, aynı iddiada bulununca, Sadreddin Hoca demişti ki:

(Eğer, Allah’a itaat, Allah’ın âyetlerine itaat, Resule itaat de, onun Allah’tan getirdiği âyetlere itaat ise, hâşâ o zaman âyetin anlamı, (Allah’ın âyetlerine ve Allah’ın âyetlerine itaat edin) demek olur ki, çok abestir. Hâşâ Allah abes iş yapmaz.)

Hâşâ onların dediği gibi olsa idi, Allahü teâlâ niye bu işe Resulünü defalarca karıştırsın ki? (Allah’a itaat edin) veya (Allah’ın gönderdiği Kur’ana itaat edin) der, Resulüne de itaat ifadesini hiç kullanmazdı. Ahzab suresinin, (Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince…) mealindeki 36. âyet-i kerimesi de böyledir. Resulüne yetki vermeseydi, Resulünü hiç söylemezdi. Resulü bir şeye haram veya helal demişse, vahyin yetkisine dayanmaktadır. Köpeği, aslanı, ayıyı haram etmesi, namazın rekatlarını, namazı bozanları, orucu bozanları, zekât nisabını ve buna benzer çok şeyi bu yetkiye dayanarak bildirmektedir.

Kur’andan başka delil var mıdır?

Sual: Kur’andan başka delil var mıdır? Peygamberin hadislerine niye bu kadar önem veriyorsunuz?
CEVAP
Allahü teâlâ, Resulüne Kur’anın açıklamasını, hüküm koymasını emredip, iman, itaat ve Kelime-i şehadette de Resulünü kendisiyle birlikte bildiriyor:

(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye bu Kitabı sana indirdik.) [Nahl 64]

(Allah, dilediğine hikmeti verir. Hikmet verilene de, çok hayır verilmiştir.) [Bekara 269]

(Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik.) [Bekara 151]

İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmet, Sünnettir. Önce Kur’an, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyurdu. (Risale s.78) Kur’an ile birlikte bir de hikmet [Sünnet] getirildiği, bu âyetle de bildirildi.

Mezhepsizler, dindeki dört delilin ikisini kabul etmeyip Kitap ve Sünnet’ten başka delil yok diyorlar. Mezhepsizleri de geride bırakan türediler, Kitap ve Sünnet tabirine bile saldırıp, (Kur’andan başka bir sünnet adı altında din çıkarmak İslamı yıkmaktır, Peygamber Kur’anı getirmekle işi bitmiştir, o bir postacıdır) diyerek Sünneti Kur’andan farklı bir şey gibi göstermeye çalışıyorlar.

Yalnız Kur’an diyenler, kesinlikle Kur’an-ı kerime inanmıyorlar. İslamiyet’i yıkmak için, inanmış gibi görünüyorlar. Bunların başında İgnaz Goldziher, Shacht gibi Oryantalist denilen gayrimüslimler gelir. Hıristiyanların çıkardığı bu akıma kapılıp biz de resulüz diyenlerden Hintli Mirza Gulam Ahmet ile Mısırlı Reşat Halife ve daha başka zındıklar vardır. Reşat Halifenin kurduğu on dokuzcular batıl dinini savunanlar da, yalnız Kur’an diyor, Sünneti inkâr ediyorlar.

Dindeki dört delilden üçü inkâr edilince, herkes kendi anladığını doğru kabul edecek ve böylece insan sayısı kadar din meydana gelecek, bir kaos yaşanacak ve nihayet din yıkılacaktır. Fakat bu dini yıkmaya muvaffak olamayacakları Kur’an-ı kerimde bildirilmektedir:
(Onlar, ağızları ile Allah’ın nurunu [Kur’an, Sünnet, icma ve kıyastan meydana gelen Allah’ın dinini] söndürmeye yelteniyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de, Allah nurunu [dinini] tamamlayacaktır.) [Saf 8]

Allah kâfirleri sevmez
Yalnız Kur’an diyenler, Kur’andaki İslam diyenler, utanmadan yalan söylüyorlar. Sözlerinde zerre kadar samimiyet yoktur. Kur’ana inanmalarında samimi olsalardı, âyetlere inanırlardı. Allahü teâlâ yalnız Kur’an mı diyor? Allahü teâlâ, (Resulüme uyun, Onun bildirdiği her şeyi kabul edin, haram ettiklerinden sakının, Resule uyan bana uymuş olur. Ona isyan eden bana isyan etmiş olur. Onun sözleri vahye dayanır. Onun sözünü benim sözüme aykırı görenler ve Allah’ın yolu ile Peygamberin yolunu birbirinden ayırmak isteyenler kâfirdir) buyurmuyor mu? İşte âyet-i kerime mealleri:

(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20]

(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71]

(Resulüm de ki; “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31]

(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13] (Resulüne inanmayan da kâfirdir. Resulullaha inanmak demek, Onun bildirdiklerinin tamamını kabul etmek, inanmak ve hepsini beğenmek demektir.)

(De ki, Allah’a ve Resulü’ne itaat edin! [İtaat etmeyip] yüz çevirenler [kâfir olanlar], bilsinler ki, Allah, kâfirleri sevmez.) [Âl-i İmran 32] (Demek ki sadece Allah’tan değil, Resulünden de yüz çeviren kâfirdir.)

(Kimi, ona [Resulüme] iman etti, kimi de, ondan yüz çevirdi. Bunlara çılgın ateşli Cehennem yetti. Âyetlerimizi inkâr ederek kâfir olanları elbette ateşe atacağız.) [Nisa 55-56] (Resulünün hadislerinden yüz çeviren kâfirdir.)

(Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]

(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157] (Haram etme yetkisini Allahü teâlâ, Resulüne de vermiştir.)

(O, [Resulüm] vahiyden başkasını söylemez.) [Necm 3,4]

(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!) [Araf 158, Nur 54]

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır.) [Ahzab 36]

(Allah ve Resulüne itaat eden Cennete, isyan eden Cehenneme gider.) [Nisa 13,14]

(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]

(Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini [İslamiyet'i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir halde kendi elleriyle [boyun eğerek] cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29]

(Biz her Peygamberi kendisine itaat edilsin diye gönderdik.) [Nisa 64]

(Aralarında hüküm verilmek üzere Allah’a ve Peygambere çağırıldıkları vakit: “İşittik, itaat ettik” demek, ancak müminlerin sözüdür, işte kurtuluşa erenler onlardır.) [Nur 51]

(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.) [Enfal 13]

(Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kâfirdir.) [Nisa 150,151]

(Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65]

(Resulullahta sizin için [uyulması gereken] güzel örnekler vardır.) [Ahzab 21]

Bu konudaki hadis-i şerifler de şöyledir:

(Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirmiştir.) [Darimi]

(Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed]

(Yalnız Kur’andaki helal ve haramı kabul edin diyenler çıkar. İyi bilin, Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.) [Tirmizi, Darimi]

(Bana uyan Cennete girer, bana isyan edense Cennete giremez.) [Buhari]

(Kur’ana ve sünnete uyan hiç sapıtmaz.) [Hakim]

(Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim]

(Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar çıkar. Bir hadis söylenince, “Resulullah böyle şey söylemez. Bunu bırak, Kur’andan söyle” der.) [Ebu Ya’la]

(Bazı kibirli kişiler çıkacak, “Allah Kur’anda bildirilenden başka bir şeyi haram kılmadı” diyecek. Yemin ederim ki, benim de emrettiğim, yasakladığım, koyduğum hükümler vardır. Bunların sayısı Kur’andaki hükümlerden daha çoktur.) [Ebu Davud]

(Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkacak.) [Ebu Davud]

(Sünnetimi öldürüp dini bozmaya çalışanlara lanet olsun.) [Deylemi]

(Ümmetim bozulunca, sünnetimi ayakta tutana şehit sevabı verilir.) [Hakim]

(İhtilaflar çıkınca, sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine sımsıkı sarılın!) [Tirmizi]

(Bana uyan, Allah'a uymuş, bana asi olan da, Allah'a asi olmuş olur.) [Buhari, Müslim]

Yalnız Kur’an diyenler
Görüldüğü gibi, yalnız Kur’an diyerek, Resule uymayanların, sahtekâr olduklarını, Allah ve Resulü bildirmektedir. Bunların, Kur’ana inanıyorum demeleri yalandır. Çünkü Kur’an-ı kerimi de toplayan Eshab-ı kiramdır, hadis-i şerifleri de bildirenler Eshab-ı kiramdır. Birine inanıp öteki inkâr edilmez. Resulullah efendimiz, böyle kimselerin çıkacağını mucize olarak 14 asır önce bildirmiştir.

Kur’an-ı kerimde, (yalnız Kur’ana uyun) denmiyor, (Allah’a ve resulüne uyun) deniyor. Resulünü devreden çıkaran, Kur’anın açıklaması olan hadisleri delil saymayan, Kur’anın ifadesiyle kâfir olur.

(Bize yalnız Kur’andan söyle) diyen birine, İmran bin Husayn hazretleri: (Ey ahmak! Mesela Kur’anda, namazların kaç rekat olduğunu bulabilir misin?) dedi. Hazret-i Ömer, farzların seferde kaç rekat kılınacağını Kur’anda bulamadık diyenlere, (Allahü teâlâ, bize, Resulullah efendimizi gönderdi. Kur’anda bulamadığımızı, Ondan gördüğümüz gibi yaparız. O, seferde, 4 rekatlı farzları iki kılardı) buyurdu. (Mizan-ül-kübra)

Resulullaha uymanın önemi anlaşılınca, Kur’an-ı kerimin açıklaması olan hadis-i şeriflere de uymanın gereği anlaşılır. Sünnet, [hadis-i şerifler] olmasaydı, namazların kaç rekat olduğu ve nasıl kılınacağı, zekâtın, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinemezdi. Yani hiç kimse, bunları Kur’an-ı kerimden çıkaramazdı. Şu halde Kur’anı anlamak için, onun açıklaması olan hadis-i şeriflere ihtiyaç vardır. Hadis-i şerifleri de anlamak için âlimlere ihtiyaç vardır. Allahü teâlâ, (Peygambere sorun, âlimlere sorun) buyuruyor. Sapıklar, biz de anlarız diye inat ediyorlar. Herkes Kur’anı anlayabilseydi o zaman peygambere ne lüzum kalırdı? Eğer herkes Kur’an-ı kerimi doğru anlasaydı, 72 sapık fırka meydana çıkmazdı. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Eğer onun hükmünü peygambere veya ülül-emre [yetkililere, âlimlere] sorsalardı, öğrenmiş olurlardı.) [Nisa 83]

(Verdiğimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]

(Bilmiyorsanız âlimlere sorun.) [Nahl 43]

(Allah’tan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır 28]

Bu âyetler, Kur’an-ı kerimi anlamak için âlimlerin açıklamasına da ihtiyaç olduğunu bildirmektedir.

Temaniza Tab Navigasyon Menusu Eklemek




Size anlatacagim konu ise yukardaki resimdeki gibi temaniza menü yapma

ilk önce css tabs'lari nereden buluruz diyorsaniz burada verilmis istiyorsaniz sizde yapabilirsiniz programla ama ben hazirini kullandim

Örnek menüleri görmek icin tiklayin.

Menüleri indirin.

Simdi anlatima basliyalim

menü dosyasini indirdikten sonra dosyanin icinde Menus.htm diye dosya vardir o dosyayi sag tiklayarak bir editor ile aciyoruz

sonra örnek menülerde begendigimiz menünün css kodunu buluyoruz ve kopyaliyoruz

Blogger'a giriyoruz

Yerlesim / HTML’yi Düzenle ve Widget Sablonlarini Genisleti Tikliyoruz

Asagidaki kodu buluyoruz



Bu kodun üstüne kopyaladiginiz css kodunu yapistiriyoruz ve kodlarin icinde 2 tane "background:url" yazisi var bunlarin yaninda resim linki olacak ama koymamislar sadece resimlerin isimlerini yazmislar siz imageshack.us adresinden resimleri yükler degistirsiniz. Resimler indirdiginiz dosyanin icindedir.

Simdi menüleri yerlestirme zamani

Asagidaki kodu bulun




Bu kodun üstüne gine Menus.htm dosyasinin en assagilarinda sectiginiz menünün harfine bakarak kodumuzu aliyoruz ve yapistirip kendimize göre düzenliyoruz

Herseyi yaptiktan sonra Sablonu Kaydet'e tiklayip isimiz bitmis oluyor

Kaynak: Blogger Destek

Blogger'da en cok yorum yazanlar eklentisi

Blogunuzda son yorumları gösteriyorsunuz, peki en çok yorum alan yazıları yazan kişileri listelemek ister miydiniz? Kaynakçı'dan gördüm, Yahoo Pipes kullanılarak yapılabiliyormuş. Blog sayfanızda en çok yorum yapanları listele

Kaynak: Blogger Destek

RSS'de Butun Konulari Gostererek Sitemap Yapma

Blogspotlarda sitemap.xml yoktur. Herkez rss'den ekliyor rss'de de bilindigi gibi 25 konu yayinlaniyor yani siteye eklenen son 25 konu simdi biz bunu daha fazlalastirip blogunuzdaki tüm yazilari rss de gösterecegiz

ilk olarak Google Webmaster Tools 'a giriyoruz ordan Site Haritalari ve son olarak Site Haritasi ekle'ye tiklayiniz.

Türü Secin Secenegi vardir ordan Genel Web Site Haritasi Ekle 'yi Seciniz. Altta site haritasinin url 'sini altta verdim.

rss.xml?redirect=false&start-index=1&max-results=1000

Burdaki 1000 sayisi blogunuzda mesela 1000 tane konu varsa 1000 konuyu gösteriyor bu sayiyi degistirmeniz gerekmiyor

Bunu yazip Genel Web Haritasi Ekle 'ye tikladiktan sonra artik bizimde bütün konularimizi gösteren sitemap olmustur.

Wordpress Tarzi Yorum Gonderme Formu



Evet arkadaslar yukaridaki resim gibi yorum gönderme formunuz olsun istiyorsaniz beni takip edin


1.Haloscan.com adresine girip üye oluyoruz .

2. Üye oldup login olduktan sonra Members sekmesine girip Install'e tikliyoruz.

3. Blogger or Blogspot (New Version / Google Login) secili olacak alttan Next diyoruz.

4. Simdi iseblogger.com'a girip blogunuzun temasini kayit ediyoruz.

5.Haloscan.com'a geri geliyoruz ortada Upload your Blogger template here yazisi vardir yaninda daGözat dügmesi vardir o dügmeyi tiklayin ve kayit ettiginiz temayi secin ve Upload Blogger Template tusuna basin

6. Download New Template tusuna basip temayi bilgisayarinza kayit edin ve kayit ettiginiz temayi blogunuza geri yükleyin.


Hepsi bu kadaristiyorsaniz yorum gönder formunun rengini degistirebilirsiniz nasil diyorsaniz
buraya tiklayarak bir tanesini begeniyorsunuz ve resimin yaninda Save yazisi var ona tiklamaniz yeterlidir ve ayrica diger ayarlarida buradan yapabilirsiniz

Davos'ta diplomatik kriz

tayyip erdoğan, erdogan, panel konuşması, davos, video


"Gazze: Ortadoğu'da Barış" adlı konferansa katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in konuşmasından sonra kendisine konuşma hakkı verilmediğini söyleyerek "Artık benim için Davos bitmiştir" diyerek paneli terk etti.
 

About

,

Site Info

Not :Sitemizde yayınlan tüm yazılım oyun v.b. dosyaların hepsi denem sürümü veya demodur. sex filmleri

SemboLForum

adult2 cizgi film izlesitemap

Text

Net Eviniz Copyright © 2009 Community is Designed by Bie