8 Eylül 2009 Salı

25 bin memur alımı



Birçok gazete ve ajansların haberlerine göre KPSS ile Kasım ayında 25 bin memur alımı gerçekleşecek.Tüm kamu kuruşlarının 30 Eylül'e kadar ihtiyaç sayılarını belirmeleri istenmiş.

2009 bütçesinde üniversiteler için 4 bin, diğer kamu kurumları için 21 bin olmak üzere toplam 25 bin memur atanması öngörülüyordu.

KPSS sınavını kazananlardan ilk atamalar temmuz ayında yapıldı. Temmuz ayında 10 bin memurun atanması gerçekleştirildi.

Hükümet, 2009 Bütçe Kanunu’ndan öngörülen toplam 25 bin atamayı gerçekleştirmek için kasım ayında geriye kalan 15 bin memurun atanmasını gerçekleştirecek. Kamu kurum ve kuruluşlarından istifa eden veya emeklilik veya ölüm nedeniyle boşalan kadrolarna yüzde 25’ni geçmemek üzere diğer kurumlardan nakil alabilecek.

Sahtekar anti-virüs

Anti-virüs satın alırken çevreyi korumak da neyin nesi? İşte sıradışı bir dolandırıcılık hikayesi... Siber suçluların sosyal mühendislik yöntemini kullanarak tüketicilerin dikkatini çekme konusundaki çabalarına yeni biri daha ekledi. Bu sefer Green AV ismindeki anti-virüs programını dağıtarak kullanıcıları kandırmaya çalışıyorlar. Tuzağa düşen kullanıcıları yağmur ormanlarına bağış yaptıklarına inandırarak dolandırıyorlar. Sahtekârlar satılan her anti-virüs başına 2 Dolar bağış yapıldığını iddia ediyor. Bu meblağın tehlike altındaki Amazon ormanlarını korumak için alındığı söyleniyor. WebSense firmasının güvenlik uzmanlarının bildirdiğine göre bu tuzağa birçok kullanıcı düşmüş. Elbette madalyonun diğer yüzünde sahte güvenlik çözümü Green AV var. Uzmanlara göre kullanıcılar "Green AV Premier Edition 3.0" gibi ürünlerden uzak durmalı; zira diğer türlü ceplerinden 99 Dolar çıkabilir. hürriyet

Türk gencin büyük başarısı

Bu yıl ki Cenevre otomobil fuarında "Era” isimli konsept aracın tasarımını yapan Türk tasarımcı Yavuz Akyıldız, gelecekte otomobillerin şehirlere göre şekilleneceği görüşünde. Tasarımcı Akyıldız, Demet Güven’in sorularını yanıtladı. İŞTE ERA İSİMLİ O KONSEPT ARAÇ Bu yıl ki cenevre otomobil fuarında da adınıza rastladık. Era isimli bu konsept aracın tasarım surecini anlatır mısınız? ERA Idea instituto adına 30. yılı onuruna tasarlanmış bir araçtır. Özelliği kısıtlı bütçe ile 1 ay kadar bir sürede tamamlanmış olmasıydı. Her ne kadar tasarımın otomobil üzerine bu denli kısa bir süre içerisinde adapte edilmesi imkansız gözükse de profesyonel bir ekiple bunu gerçekleştirdik. Bu bağlamda, başında bulunduğum ekibinde bana yardımlarını inkar etmek pek de doğru olmaz. Şimdiye kadar imza attığınız projeler nelerdir? Lancia Haizea, Iveco tır projesi, İran Khodro, Fiat Grande Punto, Fiat Bravo gt, Fiat Multipla, Idea ERA. Tabi bunların içinde Yamaha, Arçelik gibi projelerde de bulundum. Dünya’da ki trafik yoğunluğu büyük bir sorun haline gelmekte, sizce gelecek de şehirler mi taşıtlara, yoksa taşıtlar mı şehirlere adapte edilecek? Benim görüşüme göre yakın gelecekte taşıtlar şehirlere göre uyum sağlayacak. Çünkü başta düşünülmesi gereken maliyet ve güvenlik olunca tasarımcılarda bu şekilde çalışmaya başlamışlardır. Örneğin daha küçük araçların yapılması, yakıt şekillerinin değiştirilmesi çevreye uyum bakımından ve form olarak küçülebilen iç içe geçebilen araçlar gibi. Küresel kriz tasarım dünyasını nasıl etkiliyor? Tasarım dünyada her şekilde olabilen, kendine özgü ve sınırsız bir kavramdır. Dünya genelinde bulunan kriz, tasarımı çok fazla etkileyemez. Çünkü bu bir bakıma gelecekle doğru orantılıdır. Tasarımı etkilemek veya durdurmak demek aklınıza gelebilecek her şeyde geleceğe dair bir takım engeller koymak demektir. Teknoloji, insan beyni ve yeni malzemeler geliştiği sürece tasarımda durdurulamayacak bir bütündür. Ülkemizde bulunan ve otomobil tasarımı dalında çalışmak isteyen arkadaşlara ne gibi, önerilerde bulunabilirsiniz? Öncelikle iyi çizim gerekliliğini göz ardı etmemeleri gerekir. Çünkü her insanın azda olsa yaratıcılık yetisine sahip olduğunu düşünüyorum. Fakat fikirlerinizi diğer insanlarla paylaşmak adına gerçeğe dökebilmelisiniz. Bunun yolu da kesinlikle eğitim gerektirmektedir. Buldukları her fırsatta çizim yapmaktan uzaklaşmasınlar, etrafa farklı gözle bakabilmeliler, gerek teknoloji gerekse tasarım alanında yenilikleri takip etmeliler. Otobüste,vapurda,trende vs. her ortamda ellerine kalem almaktan kendilerini alıkoymasınlar, çok ama çok çalışsınlar. Yavuz bey biraz da kendinizden bahseder misiniz? Bundan sonraki kariyerinizde ülkemiz içinde planlarınız var mı? 1980 İstanbul doğumluyum, bu mesleğe duymuş olduğum merak daha çocukluk yıllarından gelmektedir. Zaman içinde kendimde görmüş olduğum tasarım ve otomobil merakı ileri ki yıllarda bu iki ana temayı birleştirme alt yapısını oluşturdu. Liseyi, İstanbul’da Haydarpaşa Meslek Lisesi Elektronik Bölümünde tamamladım(1996-1999). Üniversiteyi ise 2000-2004 Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümde tamamladım. Okul yıllarında son sınıfta kendimi geliştirmek adına Anagroup Marine Times şirketinde motor yat tasarımları yaptım. Üniversite yıllarında içinde bulunduğum gerek koşullar gerekse yaşam ve tasarımın hayatıma kattığı tatmin duygusundan esinlenerek otomobil tasarımına sarıldım. Bunların akabinde bende bulunmuş olduğum durumu analiz edip kariyerimi yurtdışında geliştirme yoluna gittim. İtalya’da Torino şehrinde bulunan Istituto Europeo di Design (Avrupa Tasarım Enstitüsü) okulunda, transpotation design (taşıt tasarımı) üzerine bir yıl yoğun olarak master programına katıldım. Orada almış olduğum eğitim bazı şeylerin yerine oturması bakımından bana ve kariyerime büyük katkılar sağladığını inkar edemem.Çünkü bu sayede Fiat ile ortak projelerde bulunup IDEA Instituto adına 4 yılı aşkın zamandır çalışma fırsatı buldum. İlk etaptaki amacım, tabii ki ülkem adına bir şeyler yapabilmek. Gerek yurtdışında almış olduğum eğitim, gerekse iş tecrübemi ülkemin daha ileri seviyeye ulaşabilmesi için kullanmak istiyorum. Bu bağlamda Türkiye’den gelebilecek tekliflere açığım. demet güven hürriyet

Bu stüdyo bambaşka

Kayıt stüdyolarını birkaç klipten biliyoruz; fakat bu stüdyo daha önce görülmemiş bir tasarıma sahip. Müzik endüstrisindeki gelişmelere aslında pek uzak olmadığımız şu günlerde Danimarkalı bir şirket sektöre yeni bir soluk getirecek projenin altına imza atıyor. 2001 yılında, 19 yaşındaki Thomas Troelsen tarafından kurulan DeltaLab Kayıt Stüdyoları o yıllarda pekte dikkat çekmeyen, vasat bir firma olarak biliniyordu. Fakat 8 yılın ardından kendi alanında çığır açmak istiyor olacak ki bu dünyaya ait olmayan çizgilere sahip yeni tasarımlarıyla ilgi odağı haline geldi. DeltaLab hakkında daha detaylı bilgi almak isteyenler firmanın web adresine buradan ulaşabilirler.

XP için şaşırtıcı iddia

Windows XP'yle ilgili olarak, bunca zamandır emsali duyulmamış garip bir iddia. İşte detaylar... Windows'ta otomatik yeniden başlatmanın izin istemeden gerçekleştiği ve veri yuttuğu iddia edildi! TGDaily'e bir okuyucunun yolladığı görsel olay oldu. Windows XP'nin güncellemeden sonra uyarı vermeden sistemi yeniden başlatmasının, toplanan verileri ortadan kaybettiği öne sürüldü. Tim B. İsimli internet kullanıcısının iddiası çok ciddi. Lisanslı ve yasal Windows XP Professional kurulu bilgisayarında bir simülatör çalıştırırken bilgisayar otomatik güncelleme yapıyor ve sistemi yeniden başlatıyor. "Bir başka ekrana bakıyordum ki birkaç saniye sonra bilgisayar yeniden başlatıldı. Sistemin kapandığını gözümün ucuyla gördüm. Saatlerce süren simülasyon çalışmalarım gitti!" diyen Tim B. oldukça kızgın duruyor. Sisteminin bu olaydan sonra mscorsvw.exe'yi çalıştırırken büyük miktarda işlemci kaynağı tükettiğini söyleyen Tim, güncellemenin .NET ile ilgili olduğunu düşündüğünü söyledi. Şimdi, Microsoft'un bu iddiaya cevabı bekleniyor...

Video kasetin yerine USB

Bu yeni dijital uydu alıcı eski alışkanlıklarla günümüz teknolojisini birleştiriyor. Video kaset devri yaşandı ve bitti; bununla birlikte yerini tutacak bir teknoloji de gelmedi. VCD oynatıcılar, DVD oynatıcılar ve kaydediciler çıktı. Sabit diske kayıt yapan ve yeniden izleme imkanı sunan cihazlar da çıktı. Ama hiçbiri bir zamanlar video kayıt cihazlarının ulaştığı yaygınlığa ulaşamadı. DVD devri bir programı televizyon üzerinden kaydetme olanağını teknolojiyle pek arası olmayan kullanıcılara ulaştıramadı. Hem geç çıktı, hem de pahalı. İnsanlar genellikle DVD film alıp izlemekle yetindiler. Yeniden yazılabilir CD ve DVD'ler bile kolayca kullanılan video kasetin yerini alamadı ve o devri yaşayanlar için video kasetin yeri doldurulamadı. Şimdi ise bir İngiliz firması USB hafızaya kayıt yapan GiGo DV-DTR1 Digital Freeview ürününü çıkarttı. USB bellekler inanılamaz yaygın kullanılan bir teknoloji. Neredeyse bütün platformlar arasında veri transferi için kullanılıyorlar. İşte bu cihaz da, özel olarak üretilecek USB belleklerin, bir döneminin kasetlerinin yerini alması için imkan sunuyor. Digital Vision'un geliştirdiği bu uydu alıcı USB belleklere kaydediyor. Daha önce de USB'ye kayıt yapan birkaç uydu alıcı gördük; ama GiGo DV-DTR1 hem bu iş için özel olarak optimize edilmiş, hem de tıpkı eski kasetlerdeki gibi bu özel USB belleklerin üzerinde kağıt etiketler var. VHS kullanma alışkanlığı olan herkes için çekici bir seçenek... 2 GB'lık bir belleğe bir saatlik kayıt yapılabiliyor. Ürün ilk olarak İngiltere'de, 70 sterlinden Eylül ayında piyasaya çıkacak... hürriyet

Onunla oynamak çok zevkli

Acer oyuncuları hem görsel hem de teknik açıdan can evinden vuracak bir monitör sunuyor. Acer, G243HQ ile sadece görsel açıdan Aspire Predator oyuncu PC'lerini andırmakla kalmayan, aynı zamanda teknik verileriyle oyuncuların kalbini çalabilecek 23,6 inçlik bir TFT monitör sunuyor. Monitör 80.000:1 dinamik kontrast oranı ve metrekare başında 300 Kandela aydınlık değerine ulaşabiliyor. Çözünürlük 1920 x 1080 piksel, tepki süresi ise sadece 2 milisaniye. Acer görüş açısı olarak 170 dereceye (hem yatay hem dikey) işaret ediyor. Cihaz şu bağlantı arabirimlerini sunuyor: VGA, DVI (HDCP) ve bir HDMI. Yeni LCD Acer G243HQ şu andan itibaren temin edilebiliyor. Fiyatı yaklaşık 300 Euro (yurtdışı). hürriyet

Trenler Turkcell ile çalışacak

Türkiye'nin en büyük GSM operatörü Turkcell, Avrupa'da bile olmayan sistemi Türkiye'ye getiriyor! Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Yener, “Çok yakın zamanda hem otobüs, hem de tren yolculuklarının tamamında internetsiz yer kalmayacak” dedi. A Milli Basketbol Takımımızın Avrupa Basketbol Şampiyonası'na katılmak üzere Polonya'nın Wrocklaw şehrinde gelen Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Yener, Turkcell’in yeni projeleri hakkında bilgi verdi. Yener, Varan, Pamukkale ve Kamil Koç firmalarının 300 civarında otobüsünde internet olduğunu ifade ederken, "Türkiye genelinde 15 bin otobüs var. Birçok küçük otobüs işletmesi prestij için erişim paketleri aldı. Hatta Diyarbakır'da 'internetli otobüs' şeklinde bilet satanlar var" dedi. OTOBÜSLERE ÖZEL CİHAZ Otobüsler için 400 $'lık bir cihazın kullanıldığı ama otobüs firmalarından herhangi bir toplu para almadan, 12 aylık bir paket halinde sunulan SİM kartlı (GSM) internet erişiminin gittikçe daha popüler hale geldiği konusu. Yener son 2 ayda otobüs şirketlerinin internet erişim paketi alımında bir patlama yaşandığını söyledi. TESTLER SONUCU TURKCELL’DE KARAR KILINDI Yakın zamanda trenlerde de internet kullanılabileceğini açıklayan Yener, "TCDD İstanbul-Ankara, Ankara-Adana, Ankara-İzmir ve İzmir Bandırma hatları için 3 operatör firmadan internet erişim testi istedi. Testler sonucunda da Turkcell ile çalışma kararı aldı" dedi. Geçtiğimiz hafta belli olan test sonuçlarıyla trenlerde yemek vagonu, önceki veya sonraki iki-üç vagonda kablosuz internet kullanmanın mümkün olacağını ifade eden Yener, "Tren içinde Faraday Kafesi ile bir Wi-Fi network yaratılmışmış olacak" şeklinde konuştu. BU SİSTEM AVRUPA’DA YOK Yener Avrupa'da trenlerde henüz internet erişimi olmadığını da söylerken, "Hızlı trenler için hız sınırında handover (İnternet erişiminde bir baz istasyonundan diğerine aktarılması testi) yapılıyor. GSM R (Railway) standardının test edildiği çalışmada trenin tam sınır değerdeki hızla hareket etmesi işleri biraz zorlaştırıyor" dedi. DATA HATTINDA ORTALAMA GELİR 2 İLE 7 TL ARASINDA Diğer kurumsal bir SMS uygulaması (M2M yani makinadan makinaya) olan seralardaki uygulamanın da yayılmakta olduğunu belirten Yener, ses ile data hattından aynı verginin alınmasının bu tür uygulamaların yayılmasını önlediğini söyledi ve data hattından ortalama gelirin 2 ila 7 TL arasında olduğunu, buna karşın aynı hat için devlete 51 TL vergi ödendiğini vurguladı. habertürk

Çin malı 3G'li telefon alanlar pişman

Ucuz olduğu için talep gören Çin malı telefonlar aboneleri mağdur ediyor 3G'ye uyumlu diye açık pazarlarda satılan Çin malı cep telefonları aslında sistemi desteklemiyor. Bu telefonlar, açık pazarlarda satıldığı için iadesi de mümkün olmuyor. İstanbul Tahtakale, Beyazıt Meydanı ve Doğubank İşhanı'nda satılan Çin malı cep telefonları, 'modem ve yazılım yüklenerek, 3G'ye uyumlu hale getirilebilir' vaadiyle vatandaşlara satılmak isteniyor. Tüketiciler telefonlara teknik ya da yazılımla ilgili bir eklentinin yapılamadığını teknik servislerde öğreniyor. Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Caner Özgül, Çin malı telefonların, sonradan yazılım yüklenmeye elverişli olmadığının altını çiziyor. 3G sisteminin bir özellik olduğunu ve bunun da telefonların kimi fiziksel özellikleri sayesinde kullanılabileceğini anlatan Özgül, yapılacak değişikliklerin istenileni vermeyeceğini ifade ediyor. Dizayn olarak telefonların Çinliler tarafından bire bir taklit edildiğine işaret eden Özgül, tüketicilerin almayı düşündüğü telefonun faturalı olup olmadığını kontrol etmelerini öneriyor. 3G'ye uyumlu cep telefonlarının fiyatları 300 liradan başlayıp 700 liraya kadar çıkıyor. Ancak, Çin malı telefonlar da sisteme uyumlu olmadıkları halde 150 ile 200 lira arasında değişen fiyatlarla satışa sunuluyor. Ön yüzünde kamera olup, 3G uyumlu diye piyasaya sunulan telefonlar, 3G mobil sistemini desteklemiyor. Durum böyle olunca hızlı internet, görüntülü konuşma ve dosya aktarımı imkânsız hale geliyor. Cep telefonu bayileri de 3. Nesil'e uyumlu telefon almak isteyenlerin ürünün tüm detaylarına bakması gerektiğine dikkat çekerek, vatandaşları uyarıyor: "Ön tarafında kamerası bulunan her cep telefonu, 3G sistemine uyumlu değil." Çin malı telefonlarda 3G desteği dışında GPRS bağlantılarının bile olmadığını vurgulayan bayiler, ucuz diye alınan Çin malı telefonların kısa süre sonra bozulduğuna da işaret ediyor. GPRS operatör bayileri ise 3G sisteminin hizmet vermeye başladıktan sonra birçok kullanıcının kendilerine Çin malı cep telefonlarıyla gelip, sistemden faydalanmak istediklerini söylüyor. Ancak telefonlarında sistemi destekleyecek teknik ve yazılım özelliği bulunmadığı için kullanıcıların bu talebi yerine getirilemiyor. Operatör bayileri, 3G sisteminin kaldırabilecek özelliğe sahip olmayan telefonlarla sistemden yararlanmasının imkânsız olduğunun altını çiziyor. habertürk
 

About

,

Site Info

Not :Sitemizde yayınlan tüm yazılım oyun v.b. dosyaların hepsi denem sürümü veya demodur. sex filmleri

SemboLForum

adult2 cizgi film izlesitemap

Text

Net Eviniz Copyright © 2009 Community is Designed by Bie