25 Ağustos 2009 Salı

Windows Live Messenger MSN v5.0 s60v5 for 5800 and n97

Windows Live Messenger MSN v5.0 s60v5 for 5800 and n97 mobile downloads Nokia 5800/N97/ 5530 XM/5802 Xm/5900 XM/ Samsung Omnia HD 360x640


[msn.jpg]

Download Alternate

Nokia 5800 Xpressmusic Beşiktaş Teması

Nokia 5800 Xpressmusic Beşiktaş Teması Nokia 5800/N97/ 5530 XM/5802 Xm/5900 XM/ Samsung Omnia HD 360x640

http://i25.tinypic.com/2ngcym0.jpg
Download Alternate

Nokia N97 Home Screen on Nokia 5800

Nokia N97 Home Screen on Nokia 5800 Creation: sunnylovesalman


Instructions:
Here's how:
Install all the files you will find in the first attachment. Send the two files that you will find in the second attachment in E: Take from Gdesk. Menu go to Design. Upload design. Try One of the files you sent to E: N97 (A clock) is about to analog clock. N97 (D Clock) stands for digital clock. Finished
http://www.mediafire.com/download.php?mn4ie54twq1

Guitar Hero III ( 3 ) Backstage Pass FOR S60v5 Games

Guitar Hero III (3) Backstage Pass S60v5 [ Nokia 5800, N97,Omnia,Idou] mobile downloads Nokia 5800/N97/ 5530 XM/5802 Xm/5900 XM/ Samsung Omnia HD 360x640




Download Alternate

Jewel Spin v1.0 for S60v5 Game

Jewel Spin v1.0 for S60v5 Game Nokia 5800/N97/ 5530 XM/5802 Xm/5900 XM/ Samsung Omnia HD 360x640



Download Alternate

Müslüm Gürses'ten ezan dinle


Arabesk müziğinin ünlü ismi Müslüm Gürses Ramazan ayının girmesi dolayısıyla olacaktır ki 40 yıllık sanat yaşamında ilk kez ezan okudu.Ünlü mevlitan Amil Ateş'den ders alan Müslüm Baba, stüdyoda bu kayıt için tam 3 saat ter döktü.

İŞTE MÜSLÜM GÜRSES'TEN EZAN


İNTERNETHABER


İNTERNETHABER

Sırada 4G var

GSM dünyası için yepyeni bir dönüm olan 3G ya da ''Third Generation'' teknolojisine, standartların belirlediği tarihten yaklaşık 10 yıl sonra bugün, Türkiye'de de başlandı. Finlandiya ve İsveç gibi yüzlerce kilometre fiyort ve binlerce adaya sahip Kuzey Avrupa ülkelerinin, söz konusu yerlere coğrafi koşullar yüzünden kablo döşemekte sıkıntı yaşayıp alternatif iletişim yöntemleri aramasıyla başlayan GSM macerası, bugün yeryüzünde yaklaşık 4 milyar kişinin bu teknolojiyi kullanması ile sürüyor. GSM teknolojisini bir üst basamağa taşıyan 3G için, International Telecommunication Union (ITU) 1999 yılında bazı standartlar belirledi. Dünyanın önde gelen GSM şirketlerinden Japon NTT DoCoMo tarafından 2001 yılında ilk ticari 3G hizmeti, tüm dünyaya tanıtıldı. Güney Koreli operatörlerden SK Telecom, 2002'nin Ocak, KTF de aynı yıl Mayıs ayında 3G hizmeti başlattı. Bu tarihte Güney Koreliler, rekabetin getirdiği fiyat indiriminden de yararlanmaya başladı. Söz konusu hizmet Norveçli Telenor şirketi tarafından Aralık 2001 yılında kıta Avrupasında hizmete sokuldu. ABD'de ise Monet Mobile Networks, hizmeti abonelerine sunduysa da şirket bir süre sonra kapandı. Bu şirketin ardından Verizon, Ekim 2003'de abonelerine 3G hizmeti vermeye başladı. Güney yarım kürede, Avustralya'da ise m.NET şirketi tarafından Şubat 2002 yılında ''demo'' olarak gösterilen 3G hizmeti, Mart 2003'de Hutchison Telecommunications tarafından ticari olarak pazara sunuldu. Güney Afrika'da, Vodacom tarafından 3G üzerinden Kasım 2004 yılında yapılan görüşmeyle de kıta Afrikası da 3G hizmetiyle tanışmış oldu. Tüm dünyada Haziran 2009 itibarıyla 120 ülkede 284 operatör 3G hizmeti veriyor. Ancak bu firmalardan 31 tanesi, aynı zamanda LTE (Long Term Evolution) olarak da adlandırılan 4G'ye geçiş için test çalışmalarını sürdürüyor.

3G ile virüs tehlikesi arttı

Türkiye, 30 Temmuz'da cep telefonundan görüntülü konuşma, video izleme gibi özellikleri içeren 3G teknolojisiyle tanışırken aboneler virüs tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Video ve resimlerden oluşan MMS (Multi Medya Mesajlaşma Servisi) sebebiyle Türkiye'deki cep telefonları da bilgisayarlar gibi virüsle tanışacak. Cep telefonlarına yönelik yazılan ve yayılan virüslerin sayısı dünyada bine ulaştı. Akıllı telefonlara çoğunlukla Bluetooth ve MMS vasıtasıyla bulaşan virüsler, internete uzaktan erişimi açma, gizli olarak ücretli SMS yollama, telefon fonksiyonlarını kilitleme, diğer virüsleri cihaza taşıma, bilgileri çalma veya silme, bağlandığı bilgisayara virüsü bulaştırıp yayma gibi işlemler yapıyor. Teknoloji şirketi Kaspersky Lab'ın teknik yöneticisi Bülent Uysaler, virüslerin akıllı telefonları, e-posta alınıp gönderildikleri, gizli bilgileri saklayıp banka işlemleri yaptıkları ve kurumsal kaynaklara erişilebildikleri için hedef olarak seçtiğini belirtiyor. İspanya'da 2007 yılında 110 bin cihaza ComWar virüsü bulaşırken, Rusya'da Viver virüsünden dolayı bir günde 500'den fazla cihaz zarar gördü. Batı Avrupa telefon operatörlerine göre MMS trafiğinin yüzde 8'i virüslü. Bilişim Muhabirleri Derneği'nin Kaspersky Türkiye ofisi ile dernek üyelerine yönelik Swiss Otel'de düzenlediği mobil güvenlik seminerinde konuşan Bülent Uysaler, günümüzde akıllı telefon kullanımının artmasıyla birlikte ortaya çıkan güvenlik sorununa değindi. Gartner'ın ekonomik kriz öncesinde yaptığı tahminlere göre 2008'de yaklaşık 140 milyon akıllı telefon satıldı. Bu yıl yaklaşık 272 milyon akıllı telefon satılması beklenirken, 2010'da bu rakamın 410 milyona ulaşması öngörülüyor. En meşhur virüs Caribe, bataryayı çabuk bitiriyor Şu an telefonlara bulaşmış bin kadar virüsten en meşhuru olan Cabir, diğer adıyla Caribe; konser, spor aktiviteleri, havaalanı, tren istasyonu gibi seyahat merkezlerinde Bluetooth üzerinden ilgi çekici bir dosya göndererek telefon sahibinin kabul etmesini sağlıyor. Telefonu sürekli çalıştırdığı için cihazın pilini çabuk bitiriyor. Her virüs farklı bir zarar verirken güvenlik yazılım şirketi Kaspersky Lab, yeni ürünü Mobile Security 8,0 ile hem virüse hem de telefon hırsızlarına karşı koruma sağlıyor. Böylece mevcut bilgilerin çalınıp başkalarının eline geçmesine engel oluyor.

İnternet kullanma yası 4 e düstü

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 5 bin 321 hanede 13 bin 314 kişi üzerinde yaptığı anket çalışmasına göre, 2008 yılı Ocak-Mart döneminde 16-74 yaş grubu hane halkı bireylerinin yüzde 34.3'ü bilgisayar kullanıyor. Bu bireylerin yüzde 59.7'si hergün internete giriyor. İnternette en fazla tıklanan sayfalar ise yüzde 76'lık oranla gazete ve dergiler oluyor. Gazete dergi okumak için internete girenlerin kentlerde oranı yüzde 76.9, kırsal alanda ise yüzde 72.1. Yaş düştükçe, eğitim yükseldikçe internet kullanımı artıyor. İstatistiki çalışmalarda yaş grupları 18'le başlamasına rağmen interneti kullanan çocukların yaşının 4'e kadar düştüğü, bu erken buluşmanın çocukları ileride internete yakınlaştırıp, gazete ve dergilere uzaklaştırdığı gözlemleniyor. Radyo, televizyon ve internetin gazete ve dergilerin tirajları üzerinde olumsuz etkiler yarattığı, rekabetin olumlu sonuçları yanında olumsuzluklarınında gözlemlendiğini belirten EÜ İletişim Fakiltesi Basın-Yayın Tekniği Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç.Dr. Oğuzhan Kavaklı, 3G teknolojisini yeni bir dalga olarak nitelemek suretiyle şunları söyledi: “Yazılı basın televizyon rekabetini promosyonla aşmaya çalıştı. Ancak promosyon araç olmaktan çıkıp tiraj için amaç haline dönüşünce battıkça battı. Uzun süre toplam tiraj 3 milyon civarında seyretti. Promosyon yasayla yeni bir düzene kavuşunca önce tencere tava okuyucuları gazeteleri bıraktı, sonra da gerçek okuyucular tirajları yükseltmeye başladı. Bu yükseliş 2006'ya kadar devam etti. Bu defa yeni bir rakip olarak internet gazeteleri yazılı basını sarsmaya başladı. Bunda biraz da gazetelerin kendi internet sitelerinin katkısı oldu. İnternette haberler TV hızıyla verilince gazete tirajları tekrar düşüşe geçti. 2006 Aralık ayında 45 adet günlük gazetenin toplam tirajı 4 milyon 558 bin 853 iken 2009 Mayıs'ında 963 bin 256 düşüşle 3 milyon 595 bin 597'ye indi. Sadece Haziran'da 332 bin 529 artışla 3 milyon 928 bin 126'ya yükseldi. Şimdi yazılı basını yeni bir dalga bekliyor. Bu dalganın sınırlı promosyonlarla aşılması mümkün değil. 3G fırtınası ancak özel haberlerle, araştırmalarla aşılır ki, bu da yeni gazeteci istihdamı demektir.” Hesaplamaların Basın İlan Kurumu'ndan ilan alan yaygın basın üzerinden yapıldığını TÜİK'in verilerine göre Türkiye'de toplam 5 bin 665 gazete ve derginin yayınlandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Kavaklı, “Bu gazete ve dergilerin yıllık yoplam tirajları 2 milyar 665 milyon 434 bin 454'dür. Ülke çapında yayınlanan 45 günlük gazetenin yine 2008 yılına ait toplam tirajı ise bir milyar 575 milyon 557 bin 540'dır. Bu hesaba göre 5 bin 620 bölge gazetesi ve yerel gazete ile dergilerin yıllık toplam tirajı bir milyar 89 milyon 876 bin 914'tür. TÜİK'in verileri tüm yazılı basının yüzde 95.7'sinin gazete (5421) olduğunu, 2008 yılında 2007'ye göre gazete sayısının yüzde 0.2 azaldığı tirajın ise 7.9 arttığını göstermektedir. Yaygın basında düşüş yaşandığına göre artış bölge gazeteleri ve yerel basına aittir. Bu da bir çıkış yolunun da yerel haberlerden geçtiğini göstermektedir” dedi.

Çakma 3G cihazlara dikkat

Mobil iletişimde üçüncü nesil (3G) ile tanışalı yaklaşık 2 hafta geçen Türkiye’ye 3G’ye uyumlu cihaz yetmedi. Dünyanın en büyük eticaret sitesi Alibaba.com’a, Türk ithalatçılarının “Bozuk veya sahte de olsa fark etmez, 3G uyumlu cihaz arıyoruz” siparişleri yağıyor. Özellikle 3G’nin hayata geçtiği 30 Temmuz tarihi ile birlikte artan siparişlerde, henüz Türkiye’ye resmi yollardan gelmemiş iPhone modellerinden, 3G uyumlu USB modemlere kadar onlarca ürün bulunuyor. Alibaba.com’daki en aktif ülkeler arasında yer alan Türkiye’den son birkaç hafta içinde en çok talep edilen ürünler arasında 3G uyumlu cep telefonları, modemler, dizüstü bilgisayarlar, 3G uyumlu güvenlik kameraları, alarm sistemleri ve video kayıt cihazları yer alıyor. Ürün tekliflerinde kişisel kullanım için birkaç adedi geçmeyen siparişlerin yanısıra test için öncelikli olarak birkaç adet istenilen ve ‘fiyata göre ayda 1000 adet alabilirim’ denilen talepler de gönderildi. Bunların yanı sıra fiyat aralığına göre Apple iPhone 3G cihazı, ‘markası fark etmez’ denilen 3G cep telefonları ve dahili 3G modemi olan laptoplarda talep edilen adet sayısı binleri aştı. Türkiye pazarına resmi olarak 28 Ağustos’ta sunulması beklenen Apple’ın en yeni iPhone modeli 3GS bile şimdiden Çin’den sipariş edilen ürünler arasına girdi. Alibaba.com’un 200 bini bulan Türk kullanıcılarının en çok talep ettiği 5 üründizüstü bilgisayar, cep telefonu, motosiklet, USB flash bellek ve T-Shirt oldu. ‘TEST ETMEDEN ALMAYIN’ 3G’ye geçilmesi ile birlikte tüketicilerin sahte ve kaçak cep telefonu ve benzeri 3G uyumlu elektronik cihazlara karşı dikkatli olması gerektiğine dikkat çeken Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Caner Özgül, şu an itibarıyle özellikle Çin’den Türkiye’ye ithal edilen çok fazla ürün olduğunu sanmadıklarını söyledi. 3G’ye geçerken cep telefonu abonelerinin dikkatli olması gerektiği konusunda uyaran Özgül, “SIM kartınızı yerleştirip, bu ürünleri test etmeden 3G’ye yönelik cihaz almayın. Aldığınız 3G uyumlu cep telefonları, modemler ve dizüstü bilgisayar gibi ürünleri resmi bayilerinden satın alın” dedi. OPERATÖRLER STOK SIKINTISI YAŞIYOR Üçüncü nesil iletişime uyumlu 4 milyon cep telefonu abonesinin 3 milyona yakınının 3G’ye geçtiği Avea, Vodafone ve Turkcell’in abonelerine sunduğu 3G modemlerde de satışlar ilk tahminleri aştı. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, geçen hafta “Şu an dükkânlarımızda, Turkcell’in 3G modemi VINN’da stok sıkıntısı yaşıyoruz” demişti. ALİBABA’NIN 200 BİN TÜRK KULLANICISI VAR 40 milyona yakın kayıtlı kullanıcısı bulunan Çin merkezli Alibaba.com, 200’den fazla ülke ve bölgede faaliyet gösteriyor. 2005’te yüzde 40’ı 1 milyar dolara Yahoo tarafından satın alınan, işten işe (B2B) alanında hizmet veren dünyanın en büyük e-ticaret şirketlerinden Alibaba.com, bu yılın mayıs ayında yaptığı iş ortaklığı ile Türkiye’deki faaliyetlerini Logo Grup bünyesinde hayata geçen Diyalog.com ile yürütme kararı almıştı. Çin merkezli Alibaba.com’un Türkiye’de 200 bini aşkın kayıtlı kullanıcısı bulunuyor.

Casus bilgisayarlara dikkat

TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) bünyesindeki bilişim güvenliği konusunda güncel uyarılar yapan ''Ulusal Bilgi Güvenliği Kapısı'' platformunun aylık bülteninde bilişim uzmanı Cenk Ceylan imzasıyla yayımlanan makalede, bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle casusluk araç ve tekniklerinin ulaştığı boyut ele alındı. İnternet teknolojisi ile artık rakip bir şirketin, AR-GE laboratuvarındaki nano-teknolojiyle ilgili araştırma sonucunu çalmak için içeriye casus olarak insan göndermenin en son çare olduğu kaydedilen makalede, iş süreçlerinin tüm aşamalarında kullanılan bilgisayarların bu iş için en yetkin casuslar olduğu vurgulandı. Özellikle ''sanayi casusları''nın milyonlarca dolarlık fiziki ve teknolojik koruma ağına sahip şirketlerin içine sızmak için binalardaki güvenlik görevlileri ile X ışını tarama ve biyometrik kimlik doğrulama sistemlerini aşmak yerine, hedeflerindeki firmaların bilgisayar sistemlerine yöneldiğini belirten Cenk Ceylan, makalesinde, casusların bu sayede hiç görünmeden internet üzerindeki 65 binden fazla kapıdan (port) içeriye sızabileceğini ve hatta sistemlerini kontrol ederek uzaktan yönetebileceği görüşüne yer verdi. Bunun için özel amaçlar için hazırlanan ve ''arka kapı'' olarak adlandırılan uygulamalarla dünya çapındaki binlerce bilgisayarı uzaktan ele geçirebileceğini savunulan makalede, böylece ''ordulaştırılmış bilgisayar ağları'' ile birçok devlet ve kuruma ait bilgisayar sistemlerine saldırarak, bunların çökertebileceği kaydedildi. Başta Almanya, ABD ve Japonya'nın bu tür saldırılarla mağdur ülkeler sıralamasında liste başı olduğunu ifade eden Ceylan, istihbarat dünyasının kullandığı teknolojik casusluklara değinerek, başta Dışişleri Bakanlığı ve yabancı ülkelerdeki elçilik binalarındaki bir çok elektronik haberleşme cihazlarının taşıdığı riskleri şöyle sıraladı: ''Şifreli haberleşme yapılan kripto odalarında kullanılan bilgisayar ve ekranlar ile klavyelerin tuş takımlarından yayılan elektromanyetik alan, yakın mesafede oluşturulmuş bir 'tempest düzeneği' ile yakalanabilir, izlenebilir. Telefon ve iç haberleşme için kullanılan diafon hatları da aynı şekilde yakınlarda paralel oluşturulan hatlar sayesinde elektromanyetik yükleme ve frekans süzgeçleri kullanılarak sese dönüştürülerek dinlenir. Bu konuda en güzel örneklerden biri Sinop'ta bulunan ABD radar merkezini ve telefon trafiğini dinlemek için Sovyetler Birliği zamanında Karadeniz'e kıyısı olan coğrafyada paralel hat çekilerek oluşan endüktif etki sayesinde, frekans süzgeçleri yardımıyla tekrar ses elde edilmesi gibi tipik bir karşı istihbarat çalışmasıdır. Aynı şekilde günümüzde üst düzey devlet görevlisi ve şirket yöneticileri tarafından kullanılan GSM telefonların dinlenebilmesi ve kısa mesajlarının görüntülenebilmesi de mümkündür.'' ''ABD BAŞKANI OBAMA'YA YENİ TELEFON'' Önemli görevlerdeki devlet adamları ile iş adamlarının kullandıkları akıllı cep telefonları ile kaynağı belli olmayan bluetooth ve wi-fi bağlantılarından uzak durması çağrısında bulunan Ceylan, aksi halde bu cihazlara ait tüm haberleşmelerin takip edilebildiğini belirterek, şunları kaydetti: ''Bu nedenle ABD Başkanı Barack Obama seçilir seçilmez elindeki BlackBerry marka telefon alınıp, yerine NSA (ABD Ulusal Güvenlik Teşkilatı) siparişi ile General Dynamics tarafından üretilen Sectera EDGE modeli yeni bir telefon verilmiştir. Bu telefonun ABD Başkanı için tercih edilmesinin nedeni güvenlik standartlarının yüksekliğidir. NSA'in onayından geçen bu ürün güvenli kablosuz internet bağlantısı ile dahili Common Access Card (CAC) desteği 'Type 1' tipi şifrelenmiş veri saklayabilme gibi özelliğine sahip.'' Kablosuz ağların tercih edildiği çalışma ortamlarının en güçlü yazılımlarla şifrelenseler dahi söz konusu alandan yayılan elektromanyetik radyo dalgaları sayesinde tehdit taşıdığını ifade eden Ceylan, ''Tam bir koruma için en pratik çözüm ortamın elektromanyetik yalıtımıdır. Bunun için 'Faraday Kafesi' ve radyo dalgalarını emen ve geçirilmesine direnç gösteren duvar boyaları tercih edilmelidir'' görüşünü aktardı. SİBER CASUSLARA KARŞI ÖNLEMLER Ortam dinlemesinin yaygın bir casusluğu türü olduğunu vurgulayan Bilişim Uzmanı Cenk Ceylan, toplantı odalarında telefon ve bilgisayar bulunmamasını, elektromanyetik korumanın sağlanması için de frekans karıştırıcı (jammer) cihazların kullanılmasını önerdi. Laser ile yansıyan ses dalgalarının elde edilmesiyle yapılan ortam dinlemesine de dikkati çeken Ceylan, mutlaka sesi emen ve alçak frekanslarda ses karıştıran mimari tasarımlar ve akustik çözümler kullanılması gerektiğini kaydederek, bilişim casuslarına karşı şu önerilerde bulundu: ''-Kablolu ağlarda, ağlara dahil olan bilgisayarların haberleştiği iletim ortamına harici bir kablo takılması ve ek yapılması önlenerek, korumalı UTP kablolar kullanılmalı. -Ağ haberleşmesi için farklı bir seçenek olarak sunulan elektrik hattından internet bağlantısı yüksek güvenlik gerektiren bir kurumda asla kullanılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki, elektrik şebekesi ortak kullanılmakta, dolayısı ile kurumun bu hattan izlenmesi mümkün olmaktadır. -Tamir için dışarıya gönderilen bir bilgisayarın, bellek ve sabit diski mutlaka sökülmelidir. Dizüstü bilgisayarların, masalardan çalınmasını engellemek için çelik halatlarla bağlantısını sağlayan 'kingston kilit' kullanılmalıdır. -Bir çok kurumda faks ve fotokopi cihazları ile dijital yazıcılar yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu cihazların hafıza kartı kullanıldığı unutulmamalı ve tamire gönderilirken bu kart mutlaka sökülmelidir. Aksi takdirde bu belleklerden bilgi elde edilebilmektedir. -Elektromanyetik sızmalara karşı tuş takımlarının (klavye) altı metal kaplı olanları tercih edilmelidir. Bilgisayarın konulduğu masa ve ekranın metal çerçeve ile çevrelenmiş olması da nispeten elektromanyetik sızmaları engeller. -Hediye olarak verilen masa telefonu, GSM telefonu, saat ve benzeri aksesuarlar asla kabul edilmemelidir. Bu konuda özel olarak casusluk cihazları üretildiği unutulmamalıdır. -Belirli zaman aralığıyla önemli mekanlardaki gizli kamera ve ses kayıt cihazlarının tespiti için ortamda radyo frekans (RF) spektrum kontrolü yapılmalıdır. -AR-GE ve çok gizli çalışmaların yapıldığı kurumlarda içeriye alınan tüm bilişim teknolojisi cihaz ve malzemelerinin aynı şekilde dışarıya çıkarılırken gizlik ve risk değerlerine göre imhası, hurdaya çıkarılması çok önemlidir. -İşlevi sona ermiş bir bilgisayar, faks, fotokopi, yazı cihazı mutlaka sabit diskleri ve bellekleri sökülerek geri kazanılamayacak şekilde fiziksel olarak imha edilmelidir. -Kurum içi atama ve terfi işlemlerinde kişilere verilecek bilgisayarın kasalarına dışarıdan hiçbir müdahale yapılamayacak şekilde kilitli olanları tercih edilmelidir. Eğer daha önce kullanılan bir bilgisayar, başka bir çalışana verilecekse öncelikle bellek ve sabit disklerinde önceki kullanımdan kalan veriler özel 'wipe' cihazlarıyla temizlenmelidir. DİZÜSTÜ BİLGİSAYARLARIN MİKROFONLARINA DİKKAT Bilişim uzmanı Cenk Ceylan, dizüstü bilgisayarın hiç bilinmeyen bir tehdit alanının da üzerindeki sabit mikrofonlar olduğunu kaydederek, şirket ve kurumlar tarafından satın alınan bu bilgisayarın kişilerin kullanıma sunulmadan önce mutlaka üzerlerindeki fabrika tarafından yerleştirilen sabit mikrofonların sökülmesini çağrısında bulundu. Söz konusu mikrofonlar sayesinde dizüstü bilgisayarların birer ''telekulak'' olarak kullanılabileceği bilgisini veren Ceylan, gereklilik halinde kullanıcılara kulaklı mikrofon verilmesi gerektiğini belirtti. İnternet ortamındaki e-posta trafiğine de değinen Ceylan, özel olarak oluşturulmuş tuzak dosyalara dikkat edilmesini isteyerek, ''Güvenlik duvarı yazılımlarınız dosya içeriklerini filtre edip, ağ trafiğini kontrol etse de steganografi ile her türlü dosya gizlenerek, dışarıya bilgi sızdırılabilmektedir'' görüşünü aktardı. Bilgisayar sistemlerinin güvenlik duvarı (firewall) seçimlerinde de, uygulama ve içerik süzmeleri yapabilen çözümlerin seçilmesini isteyen Ceylan, 'Saldırı Tespit ve Önleme' (IDS-IPS) çözümlerinin mutlaka saldırgan tuzakları (honeypot) ile desteklenmesi gerektiğini belirtti.
 

About

,

Site Info

Not :Sitemizde yayınlan tüm yazılım oyun v.b. dosyaların hepsi denem sürümü veya demodur. sex filmleri

SemboLForum

adult2 cizgi film izlesitemap

Text

Net Eviniz Copyright © 2009 Community is Designed by Bie