renault fluence

Dünyaca ünlü otomotiv üreticisi Fransız Renault firması 10 milyon avro yatırımla OYAK Renault fabrikasında ürettiği 80'den fazla ülkeye ihraç edeceği ''Fluence'', ilk kez Bursa'da basına gösterildi.

Renault Fluence'ın Dünyaya tanıtımı 15 Eylül 2009 günü Frankfurt Otomobil Fuarında gerçekleştirilecek.


OYAK Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, "Bugün tüm dünya medyası, lansmanı öncesi sizlerle paylaşacağımız yeni modelimizden yanlızca fotoğraflar ve basın bülteniyle haberdar olacaklar" diyerek aracı tanıttı.

Renault Fluence'ın Bursa'daki fabrikada üretilmesi, 110 milyon avroluk bir yatırım anlamına geliyor. Bu arada bir not daha iletelim, Megane Sedan'ın Türkiye'deki üretimi duruyor.

Renault yöneticileri bu otomobilin çok hızlı bir şekilde Türkiye'de lider konuma geleceği iddia ediyorlar.

Baba adaylarına müjde

Artık baba adayları nerede olurlarsa olsun, doğacak bebeklerinin her hareketini an ve an izleyebilecek. Tasarımcı ve aynı zamanda müstakbel bir baba adayı olan Corey Menscher tarafından geliştirilen ilginç bir sistem, anne rahminde bulunan fetüsün hareketlerini an ve an babanın bilgisine sunuyor. Önce anne, Kickbee adını taşıyan bu özel kemeri beline takıyor. Ardından rahim içerisindeki fetüsün titreşime yol açan her hareketi, bu özel kemer vasıtasıyla dışarıdan algılanabilir sinyale dönüşüyor ve geliştirilen bir Java uygulaması sayesinde bu sinyaller alınarak otomatik olarak Twitter’a mesaj gönderilebiliyor. Böylece hamile eşinden uzakta, ofisinde çalışan baba adayı, çocuğu daha doğmadan çocuğunun her hareketini, örneğin fetüs anne karnına tekme attığında, Twitter’dan gelen mesaj sayesinde bunu cep telefonuyla an ve an takip edebiliyor. Ürünün bir diğer özelliği ise anne adayına herhangi bir yan etkisinin bulunmaması. Henüz prototip aşamasında olan ürünün ne zaman satış aşamasına geleceği ise şimdilik bilinmiyor. hürriyet

En uygun klavye hangisi?

Intersteno Türkiye Temsilcisi ve Yönetim Kurulu Başkanı Seçkin Köse, Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bir rapor sunacaklarını bildirerek, “F klavyeyle 10 parmakla bakmadan yazma tekniğinin, ilköğretim 3. veya 4. sınıfta öğretilmeye başlanmasını önereceğiz” dedi. Köse, yaptığı açıklamada, Türkiye'de bilgisayarın on parmakla kullanılmasının yetersiz olduğunu belirtti. Intersteno Uluslararası Bilgi İşlem Federasyonu Türkiye Temsilciliği olarak, bilgisayarın, on parmakla Türkçeye en uygun olan “F klavye” ile öğretilmesi ve bu konuda iş birliği yapılması gerektiğini ifade eden Köse, bunun için okuma seferberliği gibi “bilgisayarı da bakmadan kullanmaya teşvik seferberliği” başlatılmasının zorunlu olduğunu savundu. Köse, “F” ve “Q” klavye arasındaki farka işaret ederek, “Q klavye, uluslararası bir klavye sanılıyor. Klavyelerin oluşturulmasında bir dünya standardı yoktur. Değişik dilleri konuşan toplumların ses, hece ve harf ayrıcalıkları var oldukça, dünyanın tek bir standardı olamaz. Çünkü her milletin alfabesi farklıdır” diye konuştu. Herkesin bilgisayarı bilimsel yöntemle kullanmayı öğrenmesi için eğitim alması gerektiğini belirten Köse, amaçlarının herkese bilgisayarı bakmadan kullanmayı öğretmek olduğunu kaydetti. Seçkin Köse, Milli Eğitim Bakanlığına bu konuda hazırladıkları rapor ve düzenledikleri kampanyalar hakkında bilgi vermeyi planladıklarını anlatarak, raporda, “Türkiye'de bilgisayarın on parmakla teknik olarak hangi yaşta öğrenilmesi gerektiği” konusunu gündeme getireceklerini bildirdi. Köse, “F klavyeyi on parmakla bakmadan kullanma tekniğinin, ilköğretim 3. veya 4. sınıfta öğretilmeye başlanmasını önereceğiz” dedi. Köse, raporda, on parmak kullanımının, sadece ilköğretim 4. sınıflara değil, bütün öğrencilere, öğretim görevlilerine, kamu çalışanlarına ve İş-Kur kanalı ile iş arayan bütün vatandaşlara öğretilmesi, bu faaliyetler kapsamında öğretmenler yetiştirilmesinin vurgulandığını ifade ederek, ortalama 70-80 saatlik bir eğitim süreci ile F klavyeyi öğrenmenin mümkün olduğunu söyledi. TÜRKÇEYE EN UYGUNU F KLAVYE Intersteno Uluslararası Bilgi İşlem Federasyonu Onursal Başkanı İhsan Yener de, F klavyenin Türkçeye daha uygun olduğunu bildirdi. Yener, F klavyede en güçlü parmaklarla Türkçede en fazla kullanılan harflerin yazıldığını, Q klavyede ise güçlü ve işlek parmaklara en çok kullanılan harflerin isabet etmediğini vurguladı. Bilgisayarı F klavyede on parmakla kullanmanın zaman açısından da tasarruf sağladığına dikkati çeken Yener, “İki parmakla harflerin yerini aramaya çalışırken hem zaman kaybedersiniz, hem de göz tahribatı ortaya çıkar ama, F klavyede on parmakla en az üç kat zamandan tasarruf ediyorsunuz” dedi. İhsan Yener, Türkçenin, özelliklerine göre on parmakla yazma yöntemi için çok verimli olduğunu belirterek, F klavyenin resmen var olmasına karşın, İngiliz dili için 130 yıl önce belirlenen Q klavye kullanıldığını, bunu yöneticilerin bilinçsiz davranmalarından kaynaklandığını ileri sürdü. A.A.

Bir ekrandan daha fazlası

Medion imzalı şık dokunmatik ekran-PC'nin içine neler sığdığını tahmin bile edemezsiniz. Medion, "The Touch X9613" ile dokunmatik ekranlı bir hepsi-bir-arada PC tanıtıyor. Ekran çoklu dokunmatik yönetimi destekliyor ve ayrıca "The Touch"ın bir Blu-ray sürücüsü de var. Bu sayede cihaz özellikle oturma odaları için elverişli hale geliyor. Sadece 24 inçlik (1920 x 1080 piksel) bir ekrandan oluşan sistemde notebook bileşenleri çalışıyor: Sistemin kalbini 2,0 GHz frekansında çalışan dört çekirdekli Intel Core 2 Quad Q9000 oluşturuyor. Buna ek olarak 4 GB DDR2 bellek, 1 TB sabit disk ve 1 GB video belleği olan Geforce GT240 geliyor. Her şey bunlarla sınırlı değil: Cihazda 2.0 MP webcam, bir DVB-T ve DVB-S alıcı, n-Draft WLAN ve subwoofer destekli tümleşik hoparlörler de mevcut. Ekran çoklu dokunmatik kullanımı destekliyor. Bu, dokunuşun sadece fare imlecini oynatmakla kalmadığı aynı zamanda el hareketlerine de izin verdiği anlamına geliyor. Örneğin resimleri "sürüklemek" veya "basılı tutarak" köşelere çekebiliyorsunuz. Bunun dışında Medion sesle yönetim özelliği de sunuyor. Özel olarak geliştirilmiş Touch-Centre arayüzü dahilinde PC, farklı fonksiyonları sarf edilen sözcüklerle yönetme imkanı veriyor. Bu sayede kısa emirlerle ses seviyesini ayarlayabilirsiniz. Medion The Touch X9613 aralık kasım ayından itibaren piyasaya sürülecek ve yukarda belirtilen yapılandırma ile 2000 Euro'ya satışa sunulacak (yurtdışı fiyatı). hürriyet

Çalınınca haber veren telefon

İlk sahibine bir SMS atıyor ve 'ben şu numaralı telefona takıldım' diye haber veriyor Her gün hayatımıza giren yeni ürünlerle giderek bilgisayara dönüşen cep telefonları, hackerların da gözdesi haline geldi. Bilgisayarlarda olduğu gibi cep telefonuna mesaj ya da mail yoluyla gelen zararlı yazılımların, cihazları kullanılmaz hale getirebildiğini söyleyen Kaspersky Lab Türkiye Müdürü Murat Göçe, "Cep telefonlarında henüz bilgisayarlar kadar virüs yok ama gelişmesine baktığımızda virüs sayısının bir yılda 20'lerden binlere çıktığını görüyoruz. Akıllı telefon kullanımı arttıkça bu virüs sayılarının bir anda milyonlar seviyesine çıkacağını tahmin ediyoruz. Bugüne kadar çıkmamasının nedeni bu alanın hackerlar için iyi bir pazar olarak görülmemesi. Akıllı cep telefonu kullanımı arttıkça onlar da saldırılarını artıracaklar" diyor. Referans gazetesine konuşan Murat Göçe, cep telefonu konusundaki güvenlik sistemi olan Kaspersky Mobil Security'nin aynı bilgisar antivürüsleri gibi virüs, trojan ve dışardan yapılacak saldırılardan korduğunu söylüyor. Göçe, sistemi şöyle anlatıyor: "Bir de hırsızlara karşı bir korumamız var. Çalınan telefona bir sim kart takıldığında, program telefonun ilk sahibine bir SMS atıyor ve 'ben şu numaralı telefona takıldım' diye haber veriyor. Siz o telefonun numarasını polise bildirebilir ve operatörden kimliğini öğrenebilirsiniz. Ya da uzaktan bir mesaj atarak o telefonu kitleyebilir ve kullanılmaz hale getirebilirsiniz. Telefonundaki özel bilgileri de uzaktan silmek mümkün." habertürk